19 Aralık 2015 Cumartesi

Sina Akşin'den Nurettin Topçu Yorumu

"... Mustafa Girgin diye bir sınıf arkadaşım vardı. O da entellektüel bir insandı. Muğla'nın Pisi köyündendi. Pisi herhalde Rumca bir isimdi. Mustafa Girgin çok esaslı bir öğrenciydi ve sınıf birinciliği için onunla yarışırdık. Sonra Amerikaya gitti. Yale Üniversitesinde felsefe bölümünü bitirdi.
-Hocam o yıllarda birinciye ne ödül verirlerdi?
- Birinciye bir burs verirlerdi. Okuma parası vermezdi, o bursu kazanan. O bursu ben kazanmıştım. Tabi yurt için yeme, yatma, içme için para verilirdi de okuma parası verilmezdi.
-Mustafa Girgin diyorsunuz...
- Mustafa Girgin, dediğim gibi Yale'yi bitirdi. Amerikalı çok genç bir kızla evlendi ve beklenirdi ki, üniversite hocası olsun falan, böyle yeteneği, böyle kafası olan bir çocuk, üstelik Amerikada felsefeyi bitirmiş, hayatını üniversitede sürdürmesi beklenirdi. Halbuki o gitti, kendi köyüne yerleşti. Sonra Marmaris'te oturdu galiba ve MHP'nin il başkanı oldu. Alparslan Türkeş Muğla'ya geldiğinde onda misafir kalırmış, diye duyardık. Sanıyorum onun MHP'li olmasının bir nedeni de bizim tarih hocalarımızdan biriydi. Lise 2 veya 3'teyken, bir yıl bize tarih hocası olarak Nurettin Topçu geldi. Nurettin Topçu, biliyorsunuz tarikatçı falan, felsefeci, Fransa'da felsefe doktorası yapmış birisi.
-Robert Kolej'e mi girdi?
-Evet, tarih hocamız oldu. Nurettin Topçu'nun iki yönü var; bir kere tarikatçı, bir de nasyonal sosyalizm hayranı. Çalışma odasında Hitler'in resmi varmış. Sonradan işittik, Mustafa Girgin onun evine gidermiş ve hoca ona Hitler'in plaklarını dinletirmiş. Yani oradan bir etkilenme var. MHP ile ilişkisi oradan kaynaklanıyor. Mustafa Girgin, Amerika dönüşü İspanya'da kaldı bir süre, yanılmıyorsam. Faşizmin başarılı önderi Franco'dur. Adolf Hitler ile Mussolini rezil oldular; biri intihar etti, öbürü idam edildi ama Franco işini yürüttü. Onun için faşistlerin modeli, İspanya'dır. Nitekim MHP ismi de İspanya'daki partinin ismidir, Franco'nun partisinin ismidir."

Tarihin Deltasına Yolculuk, "Sina Akşin Kitabı", İş Bankası Yayınları, sh. 40-41-42

Bir tarihçi olarak Nurettin Topçu hakkında anlattıklarından Sina Hoca'nın kendi yaşadıklarına duyarsız kaldığı, gözlemlerinin takibini yapacak merak duygusuna yeterince sahip olmadığı, bir anlamda yaşamının bu dönemine yabancılaştığı kanaatine ulaştım. Nurettin Topçu, kabaca Türk Sağı denilecek geniş bir yelpaze tarafından işine, ilmine ve insana ciddi baktığı düşünülen ve saygı ile anılan bir "hareket adamı" olarak algılanmaktadır.
Topçu hakkında Süleyman Seyfi Öğün'ün bir yazısını önemine binaen buradan paylaşmak istiyorum. http://www.haksozhaber.net/nurettin-topcu-sasirtiyor-10434yy.htm
Hocanın Hitler'de kitleleri etkileme anlamında bie cevher keşfettiği açık ama Hitler deyince akla gelen başka konulardaki olası tüm yorumlardan münezzeh biri Topçu. Buna dikkat etmek gerekmez mi? Sözün gidebileceği yerler açısından manipülasyona açık bir alanın kalması doğru mu?
Bir öğrencisini odasında kabul edip ona hem de Hitler'in sesini -Almancayı nereye koyacağımızı Sina Akşin düşünmüş olmalıdır- dinlettiği iddiasını, ben inandırıcı bulmuyorum. Acı bulduğum, Akşin'in aktardığı bilgiyi test etmeye değer bulmadığı, kendisi de bir hoca olmak hasebiyle hocası ile empati ilişkisi geliştirip anlattığı bu olayı, tarihçi olması bakımından mesleki reflekslerin de etkisiyle apaçık kılacak bir performans sergilemiş olması gerekirken bunun yapmamış olmasıdır.

MHP ile ilgili ifadelerinin de MHP taraftarlarınca ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini, Hocanın bu hususta özgün bir düşünce üretemediğini düşünüyorum.

Akşin'i kaynak kitap bağlamında kendi ifadelerinden tanımaya devam edeceğiz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanatçının özgürlüğü

Yeteneklerini icra etmek, sanatçıyı günlük maişetini tedarikten alıkoyduğu için tarih boyunca sanat ve sanatçı, hamilik müessesine ihtiyaç d...