14 Mayıs 2016 Cumartesi

Başbakan Adaylarının Analizi

Bu ara sosyal medyada "Başbakan kim olur?" fikri üzerine açıklamalar, tahminler yapılıyor. Ben de kendi kanaatimi yazayım:

 Herşeyden önce Özal'ın Çankaya'da sıkışmışlıktan, zorunluluktan dolayı üretmek zorunda kaldığı Semra Hanımı kendi adına partinin İstanbul Il Başkanı yapma formülü gibi sorunu aile içindeki bireylerin katkısıyla çözmek fikrinin bugün için pratikte bir karşılığı yok. Albayrak, Enerji Bakanlığındaki tecrubesini devam ettirir, yani.

Yeni başbakanın en önemli özelliği, sosyolojik bir tabanı bulunmayacak olmasıdır. Bu bilgi iki ismi öne çıkarıyor: Binali Bey ve Bekir Bozdağ. Ama önce Yalçın Akdoğan ve Numan Kurtulmuş isimlerine bir bakalım:

Numan Bey'in sosyolojik tabanı var. Hem de ülke çapında. Git, denince gidecek biri değil, Numan Bey. O nedenle olmaz zaten, yoksa çok değerli bir isim.

Başbakan adayı olarak Yalçın Akdoğan isminin öne çıkması, sosyoloji kriterini sağlar. Sürekli haklı olmaya vurgu yaptığı 'öfkeli' konuşmalarına ilişkin geçmişte yapmış olduğum değerlendirmelerim, aradaki dostların işlevsiz kalması ile amaçladığım değişimi tetiklememişti. Her şeye rağmen ben 'uzaktaki bir dost' olarak görev yaptığımı düşünüyorum.

Yalçın Bey için böyle bir görev, ileriki siyasi hayatının riske girmesi sonucunu doğurur. Olursa bundan sonra hep potansiyel bir tehdit olarak görülecektir.


Ya bir an önce sosyolojin olacak ya da güç merkezine olan mesafeni koruyacaksın.


Bekir Bozdağ, her ne kadar hukuk disiplini açısından teknisyen bir kimliğe sahip olsa da stratejik bakış açısına haiz biri olarak bunu gelecek dönemi için avantaja çevirebilir. Fetö ile mücadelede başarılı bir isim. Yaptıklarının ülke zemininde neye tekabül ettiğinin farkında. Etrafıyla uyumlu bir isim. Dolayısı ile benim favorim. 

 Binali Bey, mühendis, dolayısı ile yine bir teknisyen kimlik. Bugüne değin büyük resme baktığını hiç görmedim, duymadım. Sonuç odaklı biri. Bakanlar Kurulu gibi bir Orkestrayı yönetecek birinin, süreç odaklı da olması beklenir. Tasarrufları sırasında çok çam devirebilir. Empati yeteneğinin, bu riski karşılayacak kadar gelişmiş/kapsayıcı olmadığını düşünüyorum. Başbakan olmasının, siyasi ölçeğin başkanlık gibi yeni bir aşamaya geçeceği güne kadar Yıldırım Akbulut dönemi tadında yaşanacağı kanaatindeyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanatçının özgürlüğü

Yeteneklerini icra etmek, sanatçıyı günlük maişetini tedarikten alıkoyduğu için tarih boyunca sanat ve sanatçı, hamilik müessesine ihtiyaç d...