30 Mayıs 2018 Çarşamba

Merkez faiz arttırıyor

Merkez Bankasınca yayınlanan basın duyurusuna göre Merkez, piyasa beklentilerine uygun olarak faiz çeşitliliğinde sadeleşmeye gidiyor. Pratik değeri artık neyse; piyasalar bu habere çok sevinmiş gibi görünüyor. İddiaya göre sadeleşme açıklaması bile kurların gerilemesine yetmiş. Merkez, telif hakkı kendine ait bir çok faiz çeşidi kullanıyor. Ana dili Türkçe olmayan ekonomistler için dünyada başka örneği olmayan uygulamalara aşinalık kazanmak yıpratıcı olabiliyor. Tabi, “bu da neydi ya?” türünden sadeleşme isteyen çok sayıda Türk asıllı ekonomistin varlığına da işaret edelim.
Asıl önemli haber, dolaylı faiz artışı ile ilgili. Merkez Bankası bugün yaptığı açıklamada “Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı, Merkez Bankası politika faizi olacaktır. Bu oran, mevcut fonlama faizine (% 16,50) eşitlenecektir. Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranları bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marj ile belirlenecektir. Yeni operasyonel çerçevenin uygulanmasına 1 Haziran 2018 tarihinde başlanacaktır. “ denildi.
Merkez’in bu tip dolaylı anlatımlarını tahmin edebileceğiniz gerekçelerle çok masum buluyorum. Haberdeki en önemli husus, 1 Hazirandan sonra Merkez’in piyasaya repo üzerinden para vereceği, daha önce GLP’ye park etmiş taleplerin de artık ihtiyaç gidermek için repo kapısına gelmelerini duyurmasıdır.
Politika faizi ya da uzun adı ile “bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı”, yüzde 8 düzeyinde bulunmaktayken şimdi bu oran %16,50 olacak ve muhtemelen halen yürürlükte olmayan gecelik repo uygulaması da aktif hale getirilecek.
Böylece Merkez, Tayyip Bey engelinin etrafını dolanmış, piyasanın faiz artışı isteklerini kabul etmiş oluyor. Ancak haber, piyasalarda umduğum etkiyi henüz uyandırmadı. Anlamada bir sorun yaşandığını, kurlarda hızlı bir aşağı yönlü bir hareket beklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Kim bilir belki de bu kur düzeyinden yeterli alıcı gelince satıp piyasadan öyle çıkmak istiyorlardır.
(Emperyalistler, Birinci Dünya Savaşının başında İttihat ve Terakki tarafından tek taraflı alınan bir kararla kaldırılan kapitülasyonları, savaşı kazanmaları üzerine Osmanlı yönetimine dikte edip yeniden yürürlüğe koymuşlardı. O savaş yorgunu, ümitsiz, fakir toplumun kanını emmeye doyamıyorlardı bir türlü... Nereden aklıma geldiyse?)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanatçının özgürlüğü

Yeteneklerini icra etmek, sanatçıyı günlük maişetini tedarikten alıkoyduğu için tarih boyunca sanat ve sanatçı, hamilik müessesine ihtiyaç d...