26 Aralık 2017 Salı

Nika Ayaklanması

Hipodrom, yani at yarışlarının yapıldığı yer, aynı zamanda siyasal bir merkez konumundaydı. Kapadokyalı Yohannis’in de kötü valilik yönetiminden hoşnut olmayan Maviler ve Yeşiller ilk defa kendi aralarında düşmanlığa son vererek ayaklandılar. Justinianus, Hipodrom ’a elçi göndererek halkla görüştü ama, ikna edemedi. Yohannis’in görevine son vereceğini bildirdi. Bu da bir şeye yaramadı. İsyancılar “Nika” yani “Zafer!” diye bağırarak kentin içinde birçok binayı, bu arada bugünkü Ayasofya’nın yerinde bulunan bir bazilikayı ateşe verdiler. Halk, eski İmparator Anastasius’un yeğenlerinden birini imparator ilan etti. Justinianus tahtı terk edip kaçmayı düşünüyordu. Teodora, sarayda yapılan bir toplantıda buna karşı çıktı. Ve yine Prokopius’un De Bello Persico “İranlılarla Savaş” adlı kitabında belirttiğine göre şunları söyledi: “ Belki kadınların, erkekler önünde konuşması ve korkaklara cesaret vermesi doğru değildir. Ama, tehlike anında herkes elinden geleni yapmalıdır. Bence, bu durumda kaçmamız bize bir şey kazandırmaz. Kaçarak kurtulsak bile bunun sonu yoktur. Nasıl olsa dünyaya gelen kişi ölecektir. Hükümdar olan kimse sürgünde yaşayamaz. Ey İmparator! Kaçarak kurtulmak istiyorsan, bunda bir güçlük yok. Hazinen var, gemilerin hazır bekliyor. Ama sarayından ayrıldığın zaman hayatını da yitirmiş olacaksın. Güveneceğin bir yere kaçtığın zaman ölümü güvenliğe tercih edip etmeyeceğini düşün.” İmparator bu sözler üzerine kaçmaktan vazgeçerek, ayaklanmayı bastırma işini komutan Belisarius’a verdi. Ayaklanmanın altıncı gününde Belisarius isyancıları Hipodrom ’a sokarak kapattı ve 30-40 bin kişiyi öldürterek isyanı bastırdı. Olay MS 532 yılında cereyan etti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanatçının özgürlüğü

Yeteneklerini icra etmek, sanatçıyı günlük maişetini tedarikten alıkoyduğu için tarih boyunca sanat ve sanatçı, hamilik müessesine ihtiyaç d...