Merkez Bankası, Para Politikası Kurulunun 26 Nisan 2017 tarihli kararında "Geç Likidite Penceresine uyguladığı faiz oranlarını, 50 baz puan arttırılarak %12,25 'e yükselttiğini" açıkladı. Karar, ne anlama geliyor?
2000 yılının Kasım ayında Demirbank'ın batmasına yol açan sürecin bir daha yaşanmaması amacıyla sisteme monte edilen "Geç Likidite Penceresi", bankaların her akşam kapatmaları gereken takas borçlarını karşılamayacak durumdaki Kurumların ihtiyaçlarını, TCMB'den kısa ...vadeli kredi kullanarak gidermeleri esasına dayanıyor.
Döviz fiyatlarında Kasım ayından sonra meydana gelen ani ve sürekli yükselişi kırmak isteyen Merkez Bankası, Bankaları dövizlerini satmaya zorlayacak bazı tedbirler aldı. Munzam karşılıkları düşürüp bozmaları için bankalara döviz aktardı. Pek işe yaramamış olacak ki, bankaları döviz satmaya zorlamak için önce kendisinin bankalara yaptığı günlük kredi kullandırımlarına (repo ihalelerine) sınırlama getirdi, ardından da bu uygulamayı askıya alarak faizi (maliyeti) daha yüksek olan Geç Likidite Penceresinden işlem yapmayı öne çıkardı.
Ancak öyle anlaşılıyor ki, 'tedirgin bankalar', kurdaki oynaklık nedeniyle ihtiyaç duydukları TL'yi, Merkez Bankasının hilafına döviz satarak değil, geç likidite penceresinden temin etme konusunda ısrarcı davrandıkça; Merkez Bankası, Geç Likidite Penceresi için uyguladığı faiz oranlarını aşağıdaki gibi arttırdıkça arttırıyor:
25.11.2016, %10,00
25.01.2017, %11,00
17.03.2017, %11,75
27.04.2017, %12,25
Bir süreden beri kurdaki aşağı yönlü hareketi, referandumun sonuçlarından biri olarak okumak mümkünse de Merkez Bankasının yukarıda ifade ettiğimiz çabasının sonucu olarak bankalardaki döviz varlıkların satışı yolunun açıldığı, erken satanın yüksek kurdan TL'ye döndüğü bir sürece girdiğimiz kanaatindeyim. Bu durum başta enerji fiyatları olmak üzere enflasyona ve artacak tüketimle birlikte üretim ve istihdama olumlu yansıyacaktır.
2000 yılının Kasım ayında Demirbank'ın batmasına yol açan sürecin bir daha yaşanmaması amacıyla sisteme monte edilen "Geç Likidite Penceresi", bankaların her akşam kapatmaları gereken takas borçlarını karşılamayacak durumdaki Kurumların ihtiyaçlarını, TCMB'den kısa ...vadeli kredi kullanarak gidermeleri esasına dayanıyor.
Döviz fiyatlarında Kasım ayından sonra meydana gelen ani ve sürekli yükselişi kırmak isteyen Merkez Bankası, Bankaları dövizlerini satmaya zorlayacak bazı tedbirler aldı. Munzam karşılıkları düşürüp bozmaları için bankalara döviz aktardı. Pek işe yaramamış olacak ki, bankaları döviz satmaya zorlamak için önce kendisinin bankalara yaptığı günlük kredi kullandırımlarına (repo ihalelerine) sınırlama getirdi, ardından da bu uygulamayı askıya alarak faizi (maliyeti) daha yüksek olan Geç Likidite Penceresinden işlem yapmayı öne çıkardı.
Ancak öyle anlaşılıyor ki, 'tedirgin bankalar', kurdaki oynaklık nedeniyle ihtiyaç duydukları TL'yi, Merkez Bankasının hilafına döviz satarak değil, geç likidite penceresinden temin etme konusunda ısrarcı davrandıkça; Merkez Bankası, Geç Likidite Penceresi için uyguladığı faiz oranlarını aşağıdaki gibi arttırdıkça arttırıyor:
25.11.2016, %10,00
25.01.2017, %11,00
17.03.2017, %11,75
27.04.2017, %12,25
Bir süreden beri kurdaki aşağı yönlü hareketi, referandumun sonuçlarından biri olarak okumak mümkünse de Merkez Bankasının yukarıda ifade ettiğimiz çabasının sonucu olarak bankalardaki döviz varlıkların satışı yolunun açıldığı, erken satanın yüksek kurdan TL'ye döndüğü bir sürece girdiğimiz kanaatindeyim. Bu durum başta enerji fiyatları olmak üzere enflasyona ve artacak tüketimle birlikte üretim ve istihdama olumlu yansıyacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder