"Kudüs, üç Din'in birlikte barış içinde yaşayabileceği bir şehirmiş" Öyle diyorlar... Bu ifadenin eksik öncülü, Kudüs'ün ancak Müslümanların idaresinde herkes için yaşanabilir bir şehir olduğu gerçeğidir.
Hristiyan yöneticiler, Haçlı Seferleri ile bütün bir 12. yüzyıl boyunca;
Yahudi idareciler de son yetmiş yıldır uyguladıkları başarılı şiddet performansları ile toplum yönetme sanatından bihaber olduklarını ortaya koymuş oldular. İtina ile her nevi acı ve kötülük üretimi yapabiliyorlar.
Bunları görüp bildikten sonra tevazu olsun diye mi kendimizi de kirli sepetine koyup üstümüze çamaşır makinasının çalıştıracağız. Aşırı tevazu kibirdendir. Hayır, birilerine şirin görünmek çabası için kendi kültürümüzü zalimlerle bir tutan yaklaşımlara prim vermeyeceğiz.
Tarih, iktidarın Müslümanlarda olduğu dönem boyunca bölgede huzur ve sükunun sağlandığını ortaya koyuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder