‘İktisadi Devlet Teşekkülü Reformu hakkında neler
yapabileceğimiz konusunda İsmail Ertan ve Ayhan Çilingiroğlu ile oturup
çalışmakta olduğumuz bir gün, İnönü’nün geldiğini haber verdiler, galiba bir
haftasonu idi, çünkü (Planlama) teşkilatta pek az insan vardı. Kendisini
karşıladık. Ne yaptığımızı sorunca İktisadi Devlet Teşekkülü Reformu üzerinde
çalıştığımızı söyledik, ilgilendi ve sorular sormaya başladı. İlk olarak “Şimdi
kaç tane İktisadi Devlet Teşekkülü var?”diye sordu. İsmail Ertan, o zaman mevcut
olan İktisadi Devlet Teşekküllerinin ve onların iştiraklerinin sayılarını
verdi. İnönü o kadar çok İktisadi Devlet Teşekkülü olmasına şaşırmıştı. Ayrıca
bu iştiraklerde ne oluyor, sayıları neden bu kadar fazla? diye sordu. Yine
İsmail Ertan durumu anlatırken fazla iştiraklerin kurulması için önemli teşvik
nedenlerinden birinin iştiraklerin yönetim kurullarına İktisadi Devlet
Teşekküllerinin üst düzey yöneticilerinin tayin olunması ve bu tayinlerle ek
gelir sağlanması olduğunu söyledi. İnönü durdu ve”desenize bizim devletçilik
dediğimiz şey dolapçılık haline gelmiş” dedi.
“İzmir Karşıyaka’dan dünya’ya...” Atilla Karaosmanoğlu’nun
Hatıraları, İş Bankası Yayınları, sh.140-1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder