20 Haziran 2017 Salı

Genç Teknokrat Özal'ın Paradoksu


Kim olduğunu bilmiyorum, biri yedek subay okuluna geç gitmiş, idarede tecrübeli bazı kimselerin askerliklerini planlamada yapmaları için Milli Birlik Komitesi’nden izin alınması fikrini ortaya atmıştı. Biz de yurtdışında iyi eğitim görüp dönmüş ve yedek subay okulunda bulunan bazı kimseleri buna ilave etmeyi düşünerek bir liste hazırlığına başladık listeye Süleyman Demirel, Cevdet Kösemen, Yorgi Demirgil gibi isimlerle başladık listenin tamamlandığını düşündüğümüz bir sırada Ayhan Çilingiroğlu geldi ve listeye eklenecek bir mühendis ismi daha olduğunu fakat benim pek memnun olmayabileceğimi söyledi. Niye memnun olmayabileceğimi sorunca biraz fazlaca sağcıdır, ben Elektrik İşleri Etüt İdaresi’nden tanıyorum dedi. Ben sağı solcu ayrımı yapamayacağımızı, eğer bilgili, tecrübeli ve çalışkan biriyse alabileceğimizi söyledi ve listeye ilave etmek istediği kişinin ismini sordum. İsim Turgut Özal idi onu da listeye ekledik.

Yedek subay okulu bitince geleceklerdi. Gelmelerini beklediğimiz günlerde Süleyman Beyin Devlet Su İşleri’nde sekreteri olan bir hanım telefon ederek Süleyman Beyin odasının hazırlanıp hazırlanmadığını ve kendisine bir sekreter tahsis edilip edilmediğini sormuş. Haberi getirene ne cevap verdiğini sordum. Yer sıkıntımız olduğunu, daire başkanlarının dahil odalarında 2 şer 3 er kişi oturduklarını, sekreterlik görevlerinin de bir “pool” tarafından yapıldığını söyledim dedi

Planlamada çalışmaya başlayacakları zaman bütün grup beraberce geldi her birine ihtisaslarına göre görev dağılımlarını yapmak bana düştü. Turgut Özal’dan planlama teşkilatında teker teker inceleyip ekonomik değerlendirmelerini yapabileceğimiz proje sayısının sınırlı olması nedeniyle her sektörde en az projeyi inceleyerek o sektördeki toplam yatırımın önemli bir kısmını değerlendirebilmek için planlama teşkilatınca incelenecek proje büyüklüklerini bulmasını istedim... Özal kendine verilen çalışmayı ilk bitirenlerden idi. Kendisine teşekkür ettim ve vardığı sonuçları yürürlüğe koyamaya başlayacağımızı söyledim. Toplantı sonunda Özal benimle biraz görüşmek istediğini söyledi. Kabul ettim, benim odama doğru yürümeye başladık. Özal bana sektör programları ve projeler şubesini Ayhan Çilingiroğlu’ndan daha iyi idare edebileceğini söyleyince şaşırdım. Ve teşekkür ederek ayrılıp odama gittim ve o hareketini hiç unutamadım.
“İzmir Karşıyaka’dan dünya’ya...” Atilla Karaosmanoğlu’nun Hatıraları, İş Bankası Yayınları, sh. 134-6

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanatçının özgürlüğü

Yeteneklerini icra etmek, sanatçıyı günlük maişetini tedarikten alıkoyduğu için tarih boyunca sanat ve sanatçı, hamilik müessesine ihtiyaç d...