Kim olduğunu bilmiyorum, biri yedek subay okuluna geç
gitmiş, idarede tecrübeli bazı kimselerin askerliklerini planlamada yapmaları
için Milli Birlik Komitesi’nden izin alınması fikrini ortaya atmıştı. Biz de
yurtdışında iyi eğitim görüp dönmüş ve yedek subay okulunda bulunan bazı
kimseleri buna ilave etmeyi düşünerek bir liste hazırlığına başladık listeye Süleyman
Demirel, Cevdet Kösemen, Yorgi Demirgil gibi isimlerle başladık listenin
tamamlandığını düşündüğümüz bir sırada Ayhan Çilingiroğlu geldi ve listeye
eklenecek bir mühendis ismi daha olduğunu fakat benim pek memnun
olmayabileceğimi söyledi. Niye memnun olmayabileceğimi sorunca biraz fazlaca
sağcıdır, ben Elektrik İşleri Etüt İdaresi’nden tanıyorum dedi. Ben sağı solcu
ayrımı yapamayacağımızı, eğer bilgili, tecrübeli ve çalışkan biriyse
alabileceğimizi söyledi ve listeye ilave etmek istediği kişinin ismini sordum.
İsim Turgut Özal idi onu da listeye ekledik.
Yedek subay okulu bitince geleceklerdi. Gelmelerini
beklediğimiz günlerde Süleyman Beyin Devlet Su İşleri’nde sekreteri olan bir
hanım telefon ederek Süleyman Beyin odasının hazırlanıp hazırlanmadığını ve
kendisine bir sekreter tahsis edilip edilmediğini sormuş. Haberi getirene ne
cevap verdiğini sordum. Yer sıkıntımız olduğunu, daire başkanlarının dahil
odalarında 2 şer 3 er kişi oturduklarını, sekreterlik görevlerinin de bir
“pool” tarafından yapıldığını söyledim dedi
Planlamada çalışmaya başlayacakları zaman bütün grup
beraberce geldi her birine ihtisaslarına göre görev dağılımlarını yapmak bana
düştü. Turgut Özal’dan planlama teşkilatında teker teker inceleyip ekonomik
değerlendirmelerini yapabileceğimiz proje sayısının sınırlı olması nedeniyle
her sektörde en az projeyi inceleyerek o sektördeki toplam yatırımın önemli bir
kısmını değerlendirebilmek için planlama teşkilatınca incelenecek proje
büyüklüklerini bulmasını istedim... Özal kendine verilen çalışmayı ilk
bitirenlerden idi. Kendisine teşekkür ettim ve vardığı sonuçları yürürlüğe
koyamaya başlayacağımızı söyledim. Toplantı sonunda Özal benimle biraz görüşmek
istediğini söyledi. Kabul ettim, benim odama doğru yürümeye başladık. Özal bana
sektör programları ve projeler şubesini Ayhan Çilingiroğlu’ndan daha iyi idare
edebileceğini söyleyince şaşırdım. Ve teşekkür ederek ayrılıp odama gittim ve o
hareketini hiç unutamadım.
“İzmir Karşıyaka’dan dünya’ya...” Atilla Karaosmanoğlu’nun Hatıraları, İş Bankası Yayınları, sh. 134-6
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder