29 Mart 2014 Cumartesi

Sami Selçuk

Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, Zaman Gazetesinde bir süredir Başbakana açık mektuplar yazıyor.  Yıllardır hem konuşurken hem de yazarken kullandığı “bürokratik kibri”, bu mektuplara da yansımış durumda. Başbakanı -tabiri caizse- dizine oturtmuş(!), kendince yanağından makas alıyor, hukuk ve hayat dersi veriyor. Bilim(!) yaptığını iddia ediyor…  Tevazusunda bile kibir var.

Sami Selçuk, hukukçudur, eyvallah. Birikiminden de kuşkum yok. Ancak asla hakaret kastı taşımadan yalnızca durum tespiti yapmak amacıyla yazıyorumki; Sami Selçuk, teknisyen bakış açısına sahip, miyop bir entelektüeldir. Dolayısı ile bu gazete yazılarının üslubuna da içkin olan; dünyanın etrafında iki tur atmış, tüm gizemleri çözmüş bilge adam imajı, açık bir şekilde berhava olmuştur. Başbakana, Başbakanın muarızı olduğu yayın organından seslenmekle, dilde gösterdiği nezaketi, eylemle desteklemediğini ortaya koymaktadır. Israrla büyük resme bakmamakta ve Başbakana, hakkındaki suçlamaları düşürmek için yargıya hesap vermesini/teslim olmasını önermektedir.  Milletvekilliği süresi boyunca zaman aşımı işlemez kuralını  da teklifini rasyonalize etmek için öne sürmektedir(Tehdit). Keşke vizyonu biraz daha geniş olsaydı da olan biteni yalnızca hukuk tekniği içinde değil hayatın içinden de görebilseydi.


Son olarak Sami Selçuk’a, bireysel uslubuna/tutumuna binaen Paul Watzlawick’ten alıntı yaparak diyorumki, “Majesteleri, mükemmellik peşinde olmak, insan ruhuna musallat olabilecek en tehlikeli hastalıklardan biridir.” Tüm hastalara şifa dileklerimle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanatçının özgürlüğü

Yeteneklerini icra etmek, sanatçıyı günlük maişetini tedarikten alıkoyduğu için tarih boyunca sanat ve sanatçı, hamilik müessesine ihtiyaç d...