12 Mart 2014 Çarşamba

İYİDEKİ KÖTÜ (2)- PAUL WATZLAWICK – (*)


Bu çalışmanın ilk bölümü, blogumuzun 17.07.2013 tarihli kaydından takip edilebilir.

13. İyinin Başlattığı Zincirleme Tepki : Sıfır toplamlı oyunlar, birisinin kaybettiğinin, diğerinin kazandığına eşit olduğu durumları ifade eder. Sıfır toplamlar oyuncusu olmak demek, tepeden tırnağa maniheist(ikili, evet-hayır, iyi-kötü) öğretinin yolcusu olup yaşamın her durumunda sadece iki seçeneğin olduğuna inanmak demektir. Kazanmak ya da kaybetmek; bir üçüncü seçenek yine yoktur. (sh.43)

14. Adam, her yönü ile ama her yönüyle kazanmak için yaşıyordu- dolayısı ile kaybetmek korkusuyla. Yani felsefesi basitti ama huzur verici değildi; çünkü sürekli teyakkuz halinde yaşamak en sağlam insanda bile sinir bırakmazdı. Kendisinin sürekli yaşadığı korkudan dolayı başkalarının başına gelen kötülüklere sevinme eğiliminde olmasına değinmek, onu anlatmaya yeter.

Bu adam bir gün arabasını park ettikten sonra arabasından 200 metre uzaklaşmıştı ki, hiç tanımadığı bir adamın arkasından yetişip, "bayım, arabanızın ışıklarını açık unuttunuz" dediğini duydu, sonra adam geldiği gibi hızla uzaklaştı. Sıfır toplamlı oyunlara alışkın olan adamımız, "bu adamın hiç tanımadığı birinin ardından koşup, arabasının ışıklarını söndürmediğini" söylemesinin ona ne yararı olduğunu düşündü. İşte o anda kendisinin benzer durumlar için sabaha kadar aküsünü boşaltacak araçlar gördüğünde nasıl içten içe güldüğünü, nasıl hınzırca bir sevince kapıldığını hatırladı.

Adamımızın bilmediği, o tanımadığı insanın bu soylu davranışının kendisine başka bir oyunun kurallarını dayattığıydı. Arabasına gidip ışıkları söndürdüğünde hiç tanımadığı, belli belirsiz bir borçluluk duygusu uyanmıştı içinde- benzer bir durumda kendisi de herhangi bir başka insana karşı insanlık görevi yapmalıydı.

Aylar sonra dolu bir cüzdan bulan adamımız, umulmadık bu kazançtan dolayı tam da ellerini oğuşturacakken aklına ardından koşan yabancı geldi ve birden önceki senaryo bozuldu. Cüzdana bir göz attı ve aracına atlayıp cüzdan sahibinin evine gitti. Adamımız, cüzdan sahibinin tepkilerine ve önerdiği ödülü kabul etmediğine kendisinin de şaştığı bir haz duydu.

Parayı kaybeden de bir sıfır toplamlar oyuncusuydu. Yalnız kalınca "harika" dedi ve içinden adamımızı aptallıkla itham etti. Bunda yanılıyordu çünkü, adamımız kendisine yeni bir oyunun garip kurallarını aşılamıştı, bir dahaki sefere hayatında benzer bir olayla karşılaştığında kendisi de öyle "aptalca" davranacaktı.(sh.42-46)

Devam etmek ümidiyle...



(*) İyideki Kötü, Paul WATZLAWICK, Ayrıntı Yayınları, 1996

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanatçının özgürlüğü

Yeteneklerini icra etmek, sanatçıyı günlük maişetini tedarikten alıkoyduğu için tarih boyunca sanat ve sanatçı, hamilik müessesine ihtiyaç d...