5 Eylül 2019 Perşembe

Yine idam meselesi

Rusya ziyareti sonrası Türkiye'ye dönerken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tayyip Beyin, kadın cinayetlerinin önlenmesi konusunda "Açık ve net söylüyorum, benim gönlüm idamdan yanadır" dediği ve konunun öncelikle Meclis'in inisiyatifinde olduğunu ifade etmiş.
İktidarda olan birine genel olarak popülizm yakışabilir ama kritik konulardaki açıklamaların aynı dozu taşması doğru değil.
Tayyip Beyin açıklaması idamın yalnızca kadın cinayetleriyle sınırlı olup olmadığı açık değil. Bu kapı aralandığında terör suçlarına ilişkin talepler de o kapıdan içeri girmeye çalışacaktır.
Bir haber alma sorunu olduğu anlaşılıyor, yurttaşımızın. İdam konusunun küresel ölçekte neden kaldırılma yönlü taleplerin rağbet gördüğünü anlamıyor mesela. Gerçekleştirilen idamların %40'ının sonradan yanlış karar olduğu yönünde istatistikler var. Yıllar sonra gelen bir itiraf, teknolojinin imkanları ile ortaya çıkan yeni deliller vs. zamanında toplumun ikna olmayı bırakın, cinayetin vahşiliğine paralel bir iştiyakla en kısa zamanda infazını istediği idam kararlarının %40 gibi ihmal edemeyeceğimiz bir kısmının yanlış olduğu ortaya çıktı. "Ben masumum" söylemiyle idama giderken kimsenin ciddiye almadığı şahsın haklı çıkmış olması, idam cezalarının ceza infaz sisteminden kaldırılmasına yol açtı.
Elinde bıçakla suçüstü yakalanan ile kanıt ve şahitliklerin yol göstermesi sonucu sokakta elleri cebinde gezerken tutuklanan kişi hakkında yargılama yapılıp suçlu olup olmadığına karar veriliyor. Kararı veren yargıç, elinde bıçakla yakalanan ve delillerle suçlu olduğu ortaya konan kişi hakkında insan öldürmekten suçludur ifadesini kullanırken aynı ifadeyi suçüstü bir durum olmadığı halde kahir ekseriyetle (yeter çoğunlukla) şahit ve delillerin yön göstermesi sonucu kanaatle 'suçludur' ifadesini kullandığında "%100 ihtimalle bu kişi, cinayeti işleyendir" demiş olmaktadır. Ama ya %100 değilse...
Yargıcın kararları, üst mahkeme yolu ile sorgulanabiliyor ancak istatistiklerdeki hata payı zaten bir kaç elekten geçerek infaz edilmiş olayları kapsıyor.
Toplumun işi kolay. Sesini yükseltiyor, suçlu zannettiğinin idamını istiyor. Yargıcın işi zor. Ya o kişi, aradığı suçlu değilse. %40 hata azımsanacak bir oran değil.
Suç üstü yapılmış tecavüz ve kadın cinayetleri ile terör örgütü liderleri için kolektif vicdanı rahatlatacak bir çözüm üretilebilir. Bunun ülkenin dahil olduğu uluslararası işbirlikleri açısından olumsuz siyasi sonuçları da olabilir.
Cani de olsa insanın infazı hakkında bir karar alırken maç taraftarı havasıyla hareket etmemiz düşünülemez.
Tayyip Bey, "açık ve net söylüyorum, benim gönlüm idamdan yanadır" gibi genel konuşmak yerine ağyarına mani, etrafına cami (sınırları belirli) bir tutumla hareket etmeli, sorumluluk üstlenerek ya süreci yönetmeli ya da topluma bu işin adresi olarak Meclis'i gösterme hatasından vaz geçmelidir.
Alakası olmadığı halde yöneticisini ya da komşusunu Fetöcü ilan edip masumsa mahkemede aklanır zaten mantığını kullanan kişilerin olduğu bir vasat yaşadığımızı unutmadan oluşturalım kanaatlerimizi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanatçının özgürlüğü

Yeteneklerini icra etmek, sanatçıyı günlük maişetini tedarikten alıkoyduğu için tarih boyunca sanat ve sanatçı, hamilik müessesine ihtiyaç d...