Soruların niteliğini görünce bir kez daha modern zamanlarda medyanın ana işlevinin aydınlatmak, hakikati açığa çıkarmaktan çok; istediğini meşrulaştırmak, karıştırmak, kavga ettirmek, gayrimeşru (terör örgütüne) olana PR fırsatı tanımak, etrafı pislik götürürken lümpen tavırlarla arızayı çoğaltmak olduğunu teyit ediyorum.
TV, temelde bir eğlence aracı. Yayıncılar, fikirlerin çarpışmasını, hakikatin ortaya çıkmasını istemiyorlar. Onlara her gece kavga edecek, uzlaşmayacak aktörler lazım.
Mesela HDPli siyasetçilere açıktan mikrofon uzatılmıyor. Onlar, kendi gruplarına anladıkları dilden militan mesajlar verip mutlu mesut geçinip gidiyorlar.
Küçük Prens ten örnek verelim. Uğradığı yerlerden biri de 'makul bir kralın' yaşadığı bir gezegendir. Kral, Küçük Prens gitmek isteyince kendisine adalet bakanlığı görevini önerir. "-Gezegenimin bir yerlerinde yaşlı bir farenin var olduğu konusunda kuşkularım var. Geceleri sesini duyuyorum. Onu yargılayabilirsin. Zaman zaman ona ölüm cezası verirsin. Böylece yaşaması sana bağlı olur. Ama onu hep bağışlarsın. Tutumlu davranmalıyız, çünkü elimizde başkası yok."
HDPliler, hatta terör örgütü, kendini alemin kralı sanan ulusal medyanın, istediğinde kendisinden haber çıkarttığı, oynaştığı fareye benziyor. Fare ölürse önemli bir kaos (haber) kaynağı da gider.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder