11 Mart 2018 Pazar

Bulgaristan

3 Mart, Bulgaristan'ın Osmanlı Egemenliğinden kurtuluş yıldönümü (Bağımsızlık günü) olarak kutlanıyor.
Avrupa Topluluğunun bu dönem başkanlığını da yürüten Bulgaristan, 7 milyonluk bir nüfusa sahip.
Ulus devletin yol açtığı komik durumlar: Devletin yaşı küçüldükçe basit olaylar, çarpışmalar bile milli birlik ve beraberliğe konu edilip abartılarak kutlanıyor:
1877-78 yılında Osmanlı- Rus Savaşında ölen doktor ve sağlık görevlilerin anısına Sofya'da yapılmış Doktorlar Anıtında tören yapılıyor, kelli felli adamlar konuşmalar yapıyorlar. Kayak merkezlerinde folklor kıyafetli sporcular, Bulgar bayraklarıyla gösteriler yapıyorlar.
Bulgarlar, Osmanlı Rus Savaşında Ruslarla işbirliği yaparak eşit şartlarda savaştıklarını, bağımsızlığı hak ettiklerini söylüyorlar. Bu doğru değil. Savaşı, Ruslar yapmış; kendileri çete düzeyinde mücadele etmişlerdir. Bu savaş ile Ruslar, Kırım Savaşının rövanşını almışlar ancak daha önemlisi, Balkanlardaki nüfuz alanlarını parçalanmaya tebdil etmişlerdi.
Bulgaristan, Rusya'nın imalatı bir devlet olmayı saklamak istiyor; bu yıl kutlamalara katılan Rus Kilisesi Patriği Kirill'in "neden katkımızı vurgulamaktan kaçınıyorsunuz?" serzenişlerini küstahlık olarak nitelediler.
Bulgar devlet aklı, Balkan Savaşlarında maksimalist bir politika izlediğinden ikinci bir Balkan Savaşı çıkmasına yol açtı.
Birinci dünya savaşında "daha çok veren" müttefiklerin yanında savaşa dahil oldu ve kaybetmesine rağmen Gümülcine dışında önemli bir bedel ödemedi.
İkinci dünya savaşı sonrası Rus nüfuz alanına girdi.
Ülkesindeki Türklere dini ve etnik baskı uyguladı.
90'dan sonra dünyaya açıldı.
En büyük korkusu, Rusya ile aynı fotoğraf içinde-ilgili bir görüntü vermektir. Avrupa için Karadeniz kıyılarındaki kumsallardan, kayak merkezlerinden ibaret; köylü, yoksul, kaba bir millet algısına sahiptir.
Türkiye ile kendi nüfusunun azlığı ve Suriyeli mültecilerin çokluğu nedeniyle kontrollü sempatik bir ilişki sürdürüyor. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanatçının özgürlüğü

Yeteneklerini icra etmek, sanatçıyı günlük maişetini tedarikten alıkoyduğu için tarih boyunca sanat ve sanatçı, hamilik müessesine ihtiyaç d...