9 Ocak 2017 Pazartesi

Sel Gittikten Sonra Kalanlar: Abdülhamit Dönemi


II. Abdülhamid devri (1876-1909) Osmanlı tarihinin siyasi, sosyal ve ekonomik açıdan en sıkıntılı dönemlerinden biridir. Nitekim, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) ve savaşın ardından imzalanan Ayastefanos ve Berlin Antlaşmalarıyla Sırbistan, Karadağ ve Romanya’ya bağımsızlık, Bosna-Hersek ile Bulgaristan’a ise özerklik verilmesi, Berlin Kongresi’nde İngiltere’nin desteğini sağlamak amacıyla askeri bir üs olarak Kıbrıs’ın İngiltere’ye devredilmesi, 1881’de Tunus’un Fransa, 1882’de ise Mısır’ın İngiltere tarafından işgal edilmesi, Girit İsyanı ve 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı, Doğu Rumeli Sorunu ve 1908’de Bulgaristan’ın bağımsızlığını ilanı, Avusturya’nın BosnaHersek’i ilhakı, 1911 Trablusgarp Savaşı, 1912-13 Balkan Savaşları ve nihayet 1914-18 Birinci Dünya Savaşı Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve ekonomik yapısını derinden etkiledi. Savaşların mali külfeti bir yana, kaybedilen topraklardan yapılan büyük göçler başta İstanbul, Edirne, Bursa, Trabzon, Samsun, Aydın ve İzmir olmak üzere şehirlerin demografik yapısını değiştirdi. İmparatorluğun ticaret ve sanayi merkezlerindeki bu ani ve keskin nüfus değişiklikleri, beslenme, barınma, sağlık, eğitim ve istihdam gibi alanlarda daha genel bir ifadeyle ekonomik ve sosyal alanda ciddi sorunlar yarattı. II. Abdülhamid’in tahta geçtiği dönemde Osmanlı başkentinde siyasi istikrar yoktu. Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesinin ardından şüpheli bir şekilde vefatı, yerine V. Murad’ın devlet adamlarının vesayetinde tahta geçmesi, Balkanlarda gayrimüslim unsurların ve daha sonra doğuda Ermenilerin katıldığı ayrılıkçı isyanlar, Yahudilerin Filistin civarında yurt edinme çabaları, yukarıda ana hatlarıyla çerçevesi çizilen sorunları, devletin dağılmasına yol açacak boyutlara taşıdı. Bu tehlike bazı siyasetçi ve aydınları devletin kurtulması için arayışlara, rejim değişikliği ve siyasi erkin kullanımı gibi konularda bir takım girişimlerde bulunmaya sevk etti.
 Osmanlı Devleti’nde Yenileşme Hareketleri (1876-1918), sh.171

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanatçının özgürlüğü

Yeteneklerini icra etmek, sanatçıyı günlük maişetini tedarikten alıkoyduğu için tarih boyunca sanat ve sanatçı, hamilik müessesine ihtiyaç d...