4 Kasım 2016 Cuma

Anılar - 1

Mişli geçmiş zamanlardan bir gün; aynı iş yerinde çalıştığımız bir arkadaşın eşi, rahatsızlığını bitkisel tedavi uygulayan bir doktorun gözetiminde aldığı ilaç(lar)la atlatınca; hikayeyi duyan henüz iş hayatına atılmış bir başka arkadaşım, o dönem için cerrahi anlamda müdehale edilmesi cesaret isteyen göz kataraktının tedavisinde aynı doktordan hizmet almaya karar verdi. Sonradan anladık ki doktorun elinde bazı bitkilerden elde edip kullandığı yalnızca bir çözelti/sıvı vardı ...ve hastasının şikayetine göre bu "ilacı" hastasının cildine sürüyor, gözüne, burnuna ya da kulağına damlatıyordu. Allah için yedirdiğine şahit değilim.
Gençlik işte! Boş zamanlarda devleti yeniden yapılandırma konusunda bir dolu laf edebilecek ancak Insanın sadece iyi niyetli olmasının olumlu sonuç almaya yetmeyeceği bilemeyecek tutarsız zamanlardaydık. Dolayısı ile karşımızda kısa yoldan çok para kazanmak isteyen ve bunun için doktorluk mesleğini perde edinmiş bir dolandırıcı olduğunun farkında değildik.
Arkadaş, henüz çalışmaya başlaması nedeniyle ücret ödemekten kaçınıyordu. Tabi bu durumda hırslı doktorun riskli deneylerinin kobayları olacağımız gerçeğini kavrayamayacak kadar da romantiktik.
Doktorun hizmet verdiği ofis, ev ortamı gibi ayakkabıların çıkarılarak girildiği bir ortamdı. Hastalar, duruma göre yüz üstü ya da sırt üstü yere uzanıyor ya da yer koltuklarda oturuyordu.
Demek, genç doktorun da parasız zamanları... hastaları sevk ve idare edecek kimse bulunmadığından herkesle bizzat kendisi muhatap oluyor, kapıyı açmak, ilacı uygulamak vb. tüm operasyonlarla bilfiil ilgileniyordu.
Seans bitimlerinde hastalığın gidişatı ve ilacın etkisi hakkında yapılan kısa son dakika görüşmelerinde; doktorun, nevi şahsına münhasır bir söylem geliştirmiş olduğunu fark ettik. Birbirinden farklı iki örnekle açıklayayım:
- nasıl oldu?
- Valla hiç bir şey anlamadım. Su gibiydi.
Doktor, her şeyin kontrolü altında olduğunu pekiştirmek üzere;
- Tamam işte, bu tam da bizim...(duruyor, sonra başını hafifçe sallayarak teyit bekler gibi) Yaaa...
Buradaki uzun çekilen yaaa ifadesi, herşeyi olanca samimiyeti ile anlatmış, kendinden emin bir otoritenin kapanış ve uğurlayış ifadesidir.
- "nasıl oldu?"
- "Valla çok yaktı, bayağı ağrı hissettim."
- "Tamam işte, bu ilacın etkisiyle meydana gelen.., yaaa..."
Hiçbir bilgi paylaşımı, yargı, kanaat bildirmeden yapmadığı açıklamanın özgüveni ile gülümseyen bir yüz... Tepkisel biri döverdi bu şahsı, belki dövmüştür de...
Tedavi olumlu sonuçlanmadı. Ameliyat için görüşülen göz ihtisası yapmış bir doktor, gözün hasar almış olabileceği yorumunda bulunmuştu. Ameliyat sonrası ciddi bir komplikasyon gerçekleşmedi, çok şükür.
Ancak bitkici doktor, eşi ile yaşadığı ailevi bir problemden dolayı 2013 yılında bir süre ülkenin gündemini belirleyen tv kanallarında hammadde olarak kullanıldı.
Yaaa...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanatçının özgürlüğü

Yeteneklerini icra etmek, sanatçıyı günlük maişetini tedarikten alıkoyduğu için tarih boyunca sanat ve sanatçı, hamilik müessesine ihtiyaç d...