Putin, Sovyetlerin dağılması ile yoksullaşan ve başı öne eğilen Rus halkına; ekonomik refahı getiren ve yeniden bir dünya gücü olduğu duygusunu yaşatan bir lider olarak yakın zamana kadar halkı tarafından "efsane lider" itibarı gördü, sevildi...
1996 yılında Leningrad Belediyesindeki görevinden, Başkanın seçimi kaybetmesi üzerine ayrılan Putin, Yeltsin tarafından Hükümette önemsiz bir göreve tayin edildi. Bir yıl sonra Kremlin'de idari bir pozisyona atandıysa da bu görevde çok kalmadı ve1998'de şimdiki adı, FSB olan eskinin KGB'sinin başına geçti. 9 Ağustos 1999'da Başbakan'dı. Yeltsin, görev süresinin dolmasına 3 ay kala, 31 Aralık 1999'da Devlet Başkanlığı görevinden ayrıldığını, yerini Putin'e bıraktığını açıkladı.
1994-96 yılları arasında yaşanan Rus-Çeçen Savaşını Çeçenler kazanmış ve fiili olarak bağımsızlıklarını ilan etmişlerdi. Putin'in Başbakanlık görevine atanmasından iki gün önce (7 Ağustos 1999) Çeçenler, ünlü komutanları Şamil Basayev ile Hattap önderliğinde -hala nedeni bilinmeyen bir şekilde- komşu Dağistan'a saldırdılar. Putin'in Başbakanlığının ikinci haftasında Moskova dahil bir çok Rus kentinde 300 kişinin öldüğü, 1700 kişinin yaralandığı bombalamalar oldu. Rusya, saldırıların makul şüphelisi olarak Çeçenleri ilan etti ve Eylül ayında Çeçenistan'a girdi. Terör eylemlerinin arkasında Rus gizli servisinin olduğu hep konuşuldu. Başbakanlığa atandığında hiç tanınmayan biri olan Putin, 2. Çeçen Savaşını başlatan siyasetçi olarak bir anda Rus Halkı arasında büyük bir üne ve saygınlığa kavuştu.
Putin, 2008'e kadar, iki dönem üst üste Başkanlık görevinde bulundu.
7 Ocak 2008 tarihinde Putin'in suikaste uğrayacağı, "Rusya'nın tek adamsız ne olacağı?" senaryosuna çalışan bir Amerikalı tarafından ortaya atılınca; Mayıs 2008'de yapılan Başkanlık seçimlerinde desteklediği aday olan Medyedev, %70 oranındaki rekor oyla birinci geldi. Kendisi Başbakan sıfatıyla Rusya'yı yönetmeye devam etti.
Suriye'de Türk hava sahasını ihlal eden uçağın Putin'in izni ve hatta talimatı ile bu ihlali yaptığını iddia etmek için olayları hatırlamak ve Putin'in yukarıda örneklerini verdiğim sicilini göz önünde bulundurmak yeterli olur, kanaatindeyim.
Putin'i halkı nezdinde ayakta tutan en önemli unsurlar, 99'dan 2014'e değin artan petrol fiyatları sayesinde gelen ekonomik refah ile Rusya'nın yeniden Amerikan karşıtı dünyanın lideri olma vasfına erişmiş olmasıydı.
İki yıldır petrol fiyatları düşüyor. Ekonomist bir arka planı olmayan Putin, devleti gelirleriyle finanse edemeyecek kadar büyülttü. Gelir azalması bir yandan rezervlerini eriterek yeni bir mali krize ilişkin artık herkesin bildiği sinyalleri üretiyor diğer yandan Ukrayna, Türkiye ve Suriye maceraları ile yol açtığı yeni pozisyonlarda anlamlı, kararlı ve barışçıl bir dengeye ulaşamıyor. 2016'da Duma, 2018'de Başkanlık seçimi var. Kremlin'de kendi varlığını sorgulatmaması, sürdürülebilir kılabilmesi için Rusları, etrafının düşmanlarla çevrili olduğuna inandırması gerekiyor. Efsane Başkan'ın kepaze olması belki siyaseten çok zor, ancak fiili olarak ülkesini batağa sapladığı ve yakın bir gelecekte tasarruf edilmiş ülke kaynaklarını tüketerek acıklı bir sonla karşılaşma ihtimali çok yüksek görünüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder