Diyanet'in 12 Şubat tarihli Cuma Hutbesi, başta Mustafa İslamoğlu olmak üzere İslam Dini uzmanı bazı hocaların eleştirisine neden oldu. Hutbenin konusu, "Bize Kur'an yeter" anlayışının eleştirisiydi. "Bize Kur'an yeter" yaklaşımı, Kur'an ile Hadis çeliştiğinde Kur'an'ın referans alınacağı bilgisiyle büyütülen "ortalama yurdum insanı" için çok bir mana ifade etmiyor aslında. Diyanet ise büyük resimde bu tarz çabaların geçmişte Haricilik, günümüzde de İşid, El Kaide gibi geneld...e Selefi yönelimli örgütlerin kitle kazanmasına vesile olduğunu biliyor, buna engel olmak istiyor.
Kur'an yeter diyen grubu temsil eden yazılarda hadis diye Hz. Peygamber yerine meşhur hadisçilerin; onların deyişi ile fani insanların kitaplarına itibar edildiği, dolayısı ile Kur'an'a örneğin Buharinin hadis kitabı ile ortak koşulduğu (=limited şirket vs.) ifade ediliyor. Ben komik buluyorum bu söylemi. Eleştirilerim var, burada girmiyorum.
Kişisel gözlemlerime göre akademik camiadan olmayanların çoğunluğunu oluşturduğu bir alt grup, sünnet ile hadis arasında bir ayırım da gözetmiyor. Bu grubun yazdıklarının okunup eleştirilebilmesi için bizzat kendilerinin yazma işini bir kenara koyup tüm zamanlarını öğrenmeye ayırmaları gerektiği kanaatindeyim, yine aynı şeyi yazacaklarsa. Bunu da bilemeyiz tabii. Ama onlar okumaya başlasınlar yine de. Yazdıkları, premature bile sayılamaz. Düşük niteliğinde, kavramlar oturmamış.
Kur'an'da beş vakit namaz emri bile aynı ayette geçmiyor. Hangi namazın kaç rekat kılınacağı ayetlerde tespit bağlamında belirsiz. Savaş esnasında Peygamberin imamlık yapıp cemaatine nasıl namaz kıldıracağı hususunu ben gözlerimin önüne getiremiyorum, vs. Anlaşılan vakit bolluğundan can sıkıntısı sahibi olmuş bir grup fakih, Kur'an'ı merkez alıp ilmihallerde bulunan bilgilerin üzerinden geçmek istiyorlar. Kendimizi kandırmayalım, bu durum kendilerini istihdam etmek anlamına gelir.
Tevhid Dini İslam'ın yukarıda belirttiğim türden bir yeniden yorumlanmaya ihtiyacı yok. Tekrar edeceğim, bunlar; halen üretilmiş ve ilmihal kitaplarında yazılı bulunan günlük ibadet ve ihtiyaçların helal yollardan tatmini konusundaki bilgileri yeniden üretip "alın işte, ihtiyaç giderin" demek isteyenlerin çabaları. Unutmayalım, saatlerce konuşabiliyorlar ama gölge boksu olarak adlandıracağımız; nereye tekabül ettiği belirsiz ithamların dışında; henüz ortaya geleneğin "öküzce" yorumladığı, geleneğin kitleleri yüzyıllardır batıl bir yolda tutmuş olduğu, yanlış yorumlanmış bir ayet/uygulama vs. ya da Allah'ın kendilerine ilham ettiği ümmeti felaha çıkaracak "yeni ve özgün fikirleri yok, bu arkadaşların... Israr ediyorum ama ağlamasını ve konuşmasını iyi biliyorlar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Murat Karayalçın
Gürkan Zengin ve Ekol tv'ye teşekkür ediyorum. Ankara BB ve SHP'nin eski başkanı Murat Karayalçın'la mülakat yaparak 'adam s...
-
Orospu Çocuğu ifadesi, bugün yaygın olarak küfür maksatlı kullanılıyor: İtham edilen kişinin annesi, değersizleştirerek kişinin kendisinin d...
-
Gürkan Zengin ve Ekol tv'ye teşekkür ediyorum. Ankara BB ve SHP'nin eski başkanı Murat Karayalçın'la mülakat yaparak 'adam s...
-
Merkez Bankası, Para Politikası Kurulunun 26 Nisan 2017 tarihli kararında "Geç Likidite Penceresine uyguladığı faiz oranlarını, 50 baz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder