22 Ekim 2019 Salı

Sömürge ekonomisi

Erdoğan Güvencoğlu, kısa bir süre önce paylaştığı bir yazısında Fransa'nın günümüz itibariyle beş tane sömürgesi olduğunu yazıyordu. Aslında o sömürü işi, uzun bir süreden beri zalimin hizmet eden, mazlumun da hizmet alan pozisyonlara dönüşmesiyle terse dönmüş durumda. Bu sömürge ülkelerden belki Guyana hariç diğerleri devlet olmanın asgari ekonomik yükümlülüklerini karşılayacak durumda değiller. Ada devletleri bunlar. Balıkçılık yapmak ya da maden satmakla modern hayatın ihtiyaç diye kakaladığı led ekranlı tvler, iPhone başta olmak üzere mobil telefonlar, asvalt yollar vs. temin etmeleri mümkün değil. O zaman Fransa, memuruna para gönderecek, yatırım yapacak, piyasa dönecek, ülke kalınacak.
Küçük bir ada devletinin hava yolları olabilir mi? Fransa, para kazansın kazanmasın köpek gibi adaya belli aralıklarla uçak göndermek zorunda. Devletsen yapacaksın tabi.
Yani diyorum ki adı sömürge ama eski sömürge, yeni değil. Şimdi çıkmasın artık oradan. Vermekte olduklarını geçmişin günahına saysın. Para göndersin, memur tahsis etsin. Yatırım yapsın vs.
Biz Türkiye olarak ilkesel açıdan sömürge yapmadık, yapmayız. Eskinin fetih düşüncesi de hizmet amaçlıydı. Ama şimdi 'dostları' etki alanımıza almak, alınmıştı tutmak üzere hizmeti; Tika, İhh, Kızılay gibi kurumlar marifetiyle veriyoruz. THY dünyanın her tarafına uçarak muhatap devletlerin yükünü alıyor, devlet olmanın yükümlülüğünü yerine getiriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanatçının özgürlüğü

Yeteneklerini icra etmek, sanatçıyı günlük maişetini tedarikten alıkoyduğu için tarih boyunca sanat ve sanatçı, hamilik müessesine ihtiyaç d...