Yetişkin insan tavrı bu mudur?
Hayır... Bu; çarpık yönlendirilmiş değerleri olan, çıkarcı insan tipinin davranışı olabilir.
Türkiye'de yerleşik sıradan insanlar, adına döviz denen yabancı para birimleri ile geliştirdikleri tasarruf ilişkisi üzerinde ne zaman düşünmeye başlayacaklar, Allah aşkına? 80 yaşını aştıktan sonra mı?
Para, kendisini çıkartan siyasi otoritenin, devlet olma vasfı ile toplumuna günlük hayatında değişim aracı olarak kullansın diye lanse ettiği, bir alım gücü (değer) ihtiva eden ekonomik bir varlıktır. Siyasi bir sembol olarak para, kendisini çıkaran devleti temsil eder. Bir yandan ABD'ye küfür edip diğer yandan Amerikan doları biriktirmek, kendisiyle çelişmektir, özü ile sözü bir olmamaktır. Bu durum bütün para birimleri için geçerlidir.
Ülkemizde 24 ocak 1980 kararları ile ekonomik liberizasyona geçildiğinde yurt içindeki yerleşiklerin döviz bulundurması, alması, satması ve borçlanması serbest bırakıldı. Bu dönemden başlayarak yüksek enflasyon nedeniyle insanlar, güncel birikimlerini döviz ile yapmaya başladılar. Böylece kur farkı, parasal varlığı enflasyon karşısında az ya da çok koruyordu. Kendini koruma iç güdüsü ile başlayan döviz severlik, günümüzde ülke mevduatlarının yarısından fazlasına erişmiş bulunmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Amerikan Doları basma hakkı bulunmadığından elimizde, bankamızda bulunan her bir Amerikan Dolarına nasıl sahip olmuş olabiliriz? Onu açıklayalım da sömürüyü görelim. Biz Türkiye tarafı olarak bir mal ya da hizmeti, ABD'ye satarız. Onlar da bize kendi paraları olan boyalı kağıdı verir. Bu kağıt ancak yurt dışından bir şey satın almak istersek yeniden bir değer ifade eder. Yoksa mal ya da hizmet gitmiş, karşılığında kağıt gelmiştir. Bu durum tam da Türk Dil Kurumunca sömürüye verilen anlamı karşılar:"Yasal veya uygun olmayan bir biçimde bir ülke, kişi veya kaynak üzerinden aynî veya parasal çıkar elde etme." Halen sömürü miktarımız, brüt 200 milyar Dolar civarındadır. Yani 200 milyar Dolar karşılığı mal ve hizmet verilmiş, karşılığında kağıt alınmıştır.
Kendini enflasyona ezdirmeyecek yurdum insanı, bu savunma hareketiyle ülkemizi topyekun Amerikanın, Avrupa Birliğinin kucağına park etmiş, aval aval etrafı seyretmektedir. İtikadımca tasarruf amaçlı bir doları dahi olan 'tüyü bitmemiş yetimin' hakkına girmekte, Amerikalıya, Avrupalıya boyalı kağıt karşılığı hak etmedikleri bir konfor için finansman sağlamaktadır. O dövizi kimse almayıp biriktirmese yeniden anavatanına dönmek zorunda kalacak, bir şekilde ülkemize mal ve hizmet gelmesine neden olacaktır.
Bunun üzerinde düşünmeli ve tevbesi varken harekete geçmelidir. Alternatif ne olacak? Dünya kadar seçenek var, yeter ki doğru iş yapılmak istensin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder