Büyükşehrin aslan parçası dört şirketi, TCDD'nin iki arazisinin kiralama pazarlık ihalesine katılmış ancak dosyaları, 15 günlük yasal süre içinde yapılan komisyon incelemesinde yetersiz bulunmaları nedeniyle pazarlığın yapılacağı ikinci oturuma davet edilmemiş, dolayısı ile ihaleden elenmişler. Bu komisyon kararı, yasal prosedürün bir parçası olarak iştiraklere yazılı olarak tebliğ edilmiş. Sonra komisyon, ihaleyi tamamlamış, sonucu da ilan etmiş. İtiraz, devlet ihale mevzuatına göre bu aşamadan sonra devreye girecek.
Belli ki yaşananlar, Başkanın çok zoruna gitmiş.
Başkan, içinde boşluklar bulunan kısıtlı bilgilere sahip kısa bir video haber yaparak kamuoyu ile paylaşmış. Manipülasyon tam da budur: Dinleyiciye kendi hikayesini olduğu gibi anlatmak yerine bilmesi gerektiği kadarını verip taraftar kazanmak. Herkese, "anlarsın ya.." dersin, anlatımdaki boşlukları herkesin kendi vehmi ile doldurması beklersin. Yanlış işler bunlar. Ne oldu kardeşim, güzel anlat!
Video, tertibi dahil, hadiseyi anlatışı, delilleri sunuşu, kamuoyundan beklentileri vb. çok duygusal ifadeler içeriyor; iyi bir süreç yönetimi gösteremiyor, Başkan.
Kazanan şirketin sermayesi, 10 bin TL belki ancak 20 milyonu aşkın bir ekipman yatırımı var firmanın. Gazete haberine göre İbb tarafı, firmanın ekipman liste değerine KDV dahil olması bakımından itiraz etmişler. Güzel bir saptama. Ancak komisyonun daveti sürdürerek bunu kabul etmediği anlaşılıyor. Tabi İbb'nin bu detay bilgiye nasıl ulaştığı da enteresan bir konu. Firmanın ihale komisyonuna sunduğu dosyada yer alan bu belgeyi ancak komisyonun kendisi görebilir. Komisyonun içinde bir 'iç bilgi hırsızlığı' olduğu ortaya çıkıyor.
Başkan, haklılığını 'burası bizim iştiraklerin kiralamasına uygun bir yer, başkasına verilemez' ifadesiyle tesis edemez. Büyükşehir iştiraklerinin ihale komisyonundan neden yeterlilik alamadığı konusu, haklı da olsa haksız da olsa gerçekten skandaldır. İş bitirme belgesinde öne sürülen iptal gerekçesi, hukuk tekniğine konu bir problem olarak çok kolay çözümlenir. Sorumluluk sahibi bir İhale komisyonunun değerlendirme süreci boyunca bu durumun hukuki altyapısını sorgulamaması düşünülemez. Ancak elbette komisyon kararlarına itiraz edilebilir ve bu olayda da itiraz edilmelidir. İstenilen iş deneyim belgesi neymiş ki bir dünya markası olan Kültür AŞ bunu tek başına sağlayamamış, anlamak mümkün değil.
Yerleşik hukuk kavramlarının yerine mevzuatta yer almayan güncel dilin iyiniyetli beyanlarının kullanılabileceğini zannetmek, tam anlamıyla sorumsuzluk. Evlenirken nikah memuruna evet yerine geçebilecek "tabii, elbette, her şey çok güzel olacak" gibi eşdeğer ifadeler kullandığınızda beyanınız kabul görmüyor, evlenemiyorsunuz. Taahhüt veriyorsan, hukukun dilini kullanmaya mecbursun. Bu eski dil, yeni dil ayrımıyla izah edilemez. Başkanın metni hazırlayan hukukçusunu çağırıp rutin dışına çıkmakla ne yapmak istediğini, bu gerekçenin Belediyenin hangi misyonuyla örtüştüğünü sorması gerekir. Birisi fantezi yapacak diye Kurumun prestij kaybetmesi hoş görülebilir mi?
Bir de Başkanın hak arama sürecinin bir parçası olan suç duyurusu işlemini her zaman yaptığı gibi şova çevirme çağrısı var. Tam bir özgüven eksikliği. Kurumun hakkını ara, bize ses, gürültü değil, sonuç getir.
Bu video da halkı bilgilendirmekten çok, haklı olduğuna dair bir algı oluşturma maksatlı hazırlanmış görünüyor. Büyük yetkileri olan bir kamu bürokratının, ezik, mağdur görüntü vermesi, siyasi açıdan İstanbul'u temsil edemediği gibi beklentilerin tam tersi bir algı doğurur. Öyle ya daha ne yapsın İstanbul Halkı? Seçmiş getirmiş. Kurduğu kadro, kelime seçiminde bile ideolojik davranıyor, iş deneyim belgesini doğru hazırlayamıyorsa gölgelere sataşmak yerine ekibini, ekibe insan seçimlerini sorgulasın, Başkan.
Son olarak insanlık adına söylemeliyim ki, evvelce küçük bir maaş karşılığı İbb'de çalıştığını söylediği, kazanan tarafın yöneticisini küçümsemeyi bırakmalı Başkan. Bu çok ayıp bir tarz. 'Sen anlarsın' demekle bir iddia peydahlamış olmuyorsunuz ama kendi kalite bileşiminizin ne olduğu konusunda herkesin zihninde bir başka algıya yol açıyorsunuz.
Ha bu arada, kira bedeli olarak İbb firmaları, aylık 100.000 TL fiyat önerirken, kazanan taraf ikinci oturumda 300.000 TL fiyat veriyor, ardından yapılan şifahi pazarlıkta 350.000 TL fiyatla ihaleyi alıyor. Hem düşük fiyat veriyor Başkan, hem de haksız bir şekilde şov yapıyor. Yazıklar olsun, bizi bu duruma getirenlere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder