"Dolarını boz, oyunu boz" kampanyasi ile ilgili benim çözüm önerimi soruyorlar.
Bir sisteme hangi aşamasında müdehale edilirse ona göre sonuç alınır.
Dolayısı ile neyin çözümü/çaresi?
11 Aralık itibariyle 3,48 TL olan USD Kur'una ilişkin çözüm önerisi mi, yoksa yabancı rezerv paradan kurtulup sömürüye nasıl son verebiliriz mi?
İlkine ilişkin düşüncem, Tayyip Bey'in bu kampanyayı, örneğin kur 3,00 TL olana kadar bırakmayacağını açıklaması, uluslararası ticarette yerli paraya geçmek gibi ikinci gruba ilişkin uygulamaların telaffuz edilmemesi, hormonlarına söz geçiremeyen duygusal ve sorumsuz beyanların üzerine gidilerek düzeltilmesi, fitnenin büyümesini önleyecektir. BDDK ve Merkez Bankasından, çok acil bir şekilde gerçekte yüklü bir döviz talebi olmadığı halde dövizi yükselten kısa paslaşmaların kaynağını tespit etmelerini beklerdim. 2001 krizindeki döviz artış trendi, daha önce burada yazdım, o operasyon aşikar edilince sona erdi, burada da böyle olacaktır. Operasyon kanalları -hangi şirketler üzerinden-ortaya çıkarılmadan işlem sona ermez. Bu bir istihbaratla da ispatlanarak çözülebilir. Yani bir anlamda MİT'i de ilgilendirir.
İkinci husus, 1944'ten bu yana dünyanın rezerv para olarak kullandığı USD'nın terk edilmesi, öyle küçümsenecek, basit, fiktif bir olay değildir. Olacaksa çok iyi hazırlanmak gerekir. Küresel ölçekte ABD hakimiyetine meydan okumaktır, bu. Başka ülkelere örneklik teşkil edeceğinden bastırılmak isteneceğini bilmek marifet değildir.
Benim işin bu safhasıyla ilgili önerim, Merkez Bankası tarafından çıkarılacak "dövize endeksli banknot" un tedavüle sokulmasıdır. Bu araç, bireysel döviz talebinin gerekçelerini karşılayacak biçimde tasarlanmıştır: varlığın değerini muhafaza eder, istenildiğinde TL'ye dönüşür. Bu uygulama, dövizin yurt içinde stok edilip ABD ye kredi açılmasının önüne geçer. Merkez Bankası zamanla bu banknotun değerini enflasyonu esas alarak kendisi ilan edebilir.
Ikinci yöntemin bir diğer sac ayağı, uluslararası ticarette USD, Euro talebi doğuracak işlemlerden kaçınmaktır. Bu günlerde yapılan ikili devlet anlaşmaları gibi.
Bir sisteme hangi aşamasında müdehale edilirse ona göre sonuç alınır.
Dolayısı ile neyin çözümü/çaresi?
11 Aralık itibariyle 3,48 TL olan USD Kur'una ilişkin çözüm önerisi mi, yoksa yabancı rezerv paradan kurtulup sömürüye nasıl son verebiliriz mi?
İlkine ilişkin düşüncem, Tayyip Bey'in bu kampanyayı, örneğin kur 3,00 TL olana kadar bırakmayacağını açıklaması, uluslararası ticarette yerli paraya geçmek gibi ikinci gruba ilişkin uygulamaların telaffuz edilmemesi, hormonlarına söz geçiremeyen duygusal ve sorumsuz beyanların üzerine gidilerek düzeltilmesi, fitnenin büyümesini önleyecektir. BDDK ve Merkez Bankasından, çok acil bir şekilde gerçekte yüklü bir döviz talebi olmadığı halde dövizi yükselten kısa paslaşmaların kaynağını tespit etmelerini beklerdim. 2001 krizindeki döviz artış trendi, daha önce burada yazdım, o operasyon aşikar edilince sona erdi, burada da böyle olacaktır. Operasyon kanalları -hangi şirketler üzerinden-ortaya çıkarılmadan işlem sona ermez. Bu bir istihbaratla da ispatlanarak çözülebilir. Yani bir anlamda MİT'i de ilgilendirir.
İkinci husus, 1944'ten bu yana dünyanın rezerv para olarak kullandığı USD'nın terk edilmesi, öyle küçümsenecek, basit, fiktif bir olay değildir. Olacaksa çok iyi hazırlanmak gerekir. Küresel ölçekte ABD hakimiyetine meydan okumaktır, bu. Başka ülkelere örneklik teşkil edeceğinden bastırılmak isteneceğini bilmek marifet değildir.
Benim işin bu safhasıyla ilgili önerim, Merkez Bankası tarafından çıkarılacak "dövize endeksli banknot" un tedavüle sokulmasıdır. Bu araç, bireysel döviz talebinin gerekçelerini karşılayacak biçimde tasarlanmıştır: varlığın değerini muhafaza eder, istenildiğinde TL'ye dönüşür. Bu uygulama, dövizin yurt içinde stok edilip ABD ye kredi açılmasının önüne geçer. Merkez Bankası zamanla bu banknotun değerini enflasyonu esas alarak kendisi ilan edebilir.
Ikinci yöntemin bir diğer sac ayağı, uluslararası ticarette USD, Euro talebi doğuracak işlemlerden kaçınmaktır. Bu günlerde yapılan ikili devlet anlaşmaları gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder