9 Ekim 2015 Cuma

Hormonlarımızın Denetimi

Bazen küçük bir gelişme ya da bir olay, tetik işlevi görerek hormonlarımızı harekete geçirir: Hissettiğimizi fark etmeye başlarız.
Yeni devlet kurma, vergi salma, toplanan vergilerle güvenlik, eğitim ve hukuk bürokrasisi gibi itibar kurumları geliştirme, tarihe geçme gibi büyük resme dönük hayaller kurduran motivasyonlar, insanların kendilerini çok iyi hissetmelerine yol açan bedensel hormonların çalışmasına vesile olur.
Bu hormonların en büyük iki zararından birincisi, kişi...deki kontrol duygusunu zayıflatması, hatta ortadan kaldırması; diğeri de kişiye kendini "çok iyi" hissettirmesi nedeniyle hep yeniden aynı duyguyu yaşamak, hissedebilmek istemesi; dolayısı ile duyguya karşı bağımlılık geliştirmesi riskidir.
Büyük resimle ilgisi olmayan insanların dünyasında aynı hormonlar, parası olduğu ve ihtiyacı da olmadığı halde kişiyi hırsızlık yapmaya sevk eder, o güne kadar edindiği insanlık kültüründe kendini frenlemeye dönük ne kadar mekanizma varsa hepsini bastırarak tecavüze yönlendirir, çoluk çocuğun nafakasını, bu defa talihi dönecek diye kumar masasında tükettirir, AIDS'e meydan okutturur ve kendi küçük dünyasında; önünde gördüğü canlı cansız her türlü varlığı, iyi hissetme yönünde bir şekilde fırsat olarak algılatır. Kurbana/nesneye sahip olmak için gerekirse tehdit ve şiddet kullanan kişileri de harekete geçiren ana kaynak, kişinin kendi hormonlarıdır.
Kişinin tecavüz suçlusu mu, terör örgütü yöneticisi mi olacağını, şartlar, imkanlar belirler, yoksa her ikisinin de temelinde aynı hormon-bağımlılık ilişkisinin yönlendirdiği motivasyon vardır. Süreci başlattıktan sonra onun bir parçası haline geliriz.
Hormonlarımız, bizim ve bizi harekete geçiren kısmının denetimi bilincimizde olduğu sürece onlara ihtiyacımız var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanatçının özgürlüğü

Yeteneklerini icra etmek, sanatçıyı günlük maişetini tedarikten alıkoyduğu için tarih boyunca sanat ve sanatçı, hamilik müessesine ihtiyaç d...