Finansal Kiralama işlemlerinin, kredi tahsis ayağında çalışıyorum. Benim dışımda altı çalışan ile bir müdür
yardımcısı daha var, departmanda. Körfez Krizi olarak
adlandırılan süreç uzayınca departmanı reorganize etmek istiyorlar. Ben, kısa
vadeli kredilere, Mevlüt de Fon Kullandırma Müdürlüğü’nün altında yeni
oluşturulan Risk Takip Müdürlüğüne atanıyor.
Konfor alanından çıkmanın çok faydasını görüyorum.
Süleyman Özdil’in Müdür Yardımcılığı ile Nazif Gürdoğan’ın Müdürlüğünü tecrübe ediyorum. Yönetim tarzları, hayata ve işe bakış açıları farklı. Önceden de tanıdığım Proje Müdürlüğündeki
arkadaşlarımla derinleşme imkanı buluyorum. Olayın bana yansıyan boyutları, bir
başka yazının konusu olacak, inşallah. Şimdi bu zeminde ÜTD meselesine geçiyorum:
Mevlüt, genel olarak orijinal, kalıba sığmayan bir
performans sergiliyor. Parite düştüğünde Almanların Polonya’ya gireceğini iddia
ediyor, gerekmedikçe dış bilgi kullanmadan kendisinin ümmi dediği, zeka destekli
felsefe yapıyor. Zor insanlarla kolay mücadele ediyor, kelime dağarcığı geniş,
yeni kelime ve cümle yapıları uyduruyor. (Önceki anekdotları hatırlayınız.)
Bütün bu olan biten, arkadaş grubunu hayran, sempatizan durumuna getiriyor. İşe
espri katmak için olsa gerek Mevlüt, toplumun yapmadığı bir şeyi yapıyor, kendi
adını kendi koyuyor: Ünlü Türk Düşünürü. Süreç içinde bunu ÜTD olarak kullanır
oluyoruz.
Mevlüt, yeni işine hızlı başlıyor. Kurumun haciz yolu ile
eline geçen mallarının envanterini çıkarıyor. Bunların satışı ile ilgili çeşitli
pazarlama faaliyetlerinde bulunuyor. Bunlardan hatırladığım en önemli olay, MAN
otobüs fabrikasından alınmış 1o civarındaki otobüs şasesinin yeniden satışı...
Mevlüt, bunun için BMC ile temas kuruyor ancak kati bir sonuç alabilmek için
şirketin genel müdürüne kadar ulaşıyor. Nihayet, BMC’nin Genel Müdürü, birkaç
yöneticisiyle birlikte hem tanışmak hem de şartları görüşmek üzere Kurum’a,
Mevlüt’e geliyor. Açık ofis şeklinde çalışıyoruz. An itibariyle orada, genel bankonun dışındayım. Grubun Mevlüt’ün adını söyleyerek yaklaştığını fark
ediyorum. Mevlüt’de duymuş olacak ki, ayağa fırlıyor, grubu karşılıyor. Yalnız bir
sorun var. Mevlüt'ün masası departmanın ortasında bir yerde ve fiziki
temsil imkanı yönünden yetersiz.
Risk takip departmanı, yeni kurulduğundan yazışma kuralları
da yeni yeni oluşturuluyor. Bu evrakın kodlamasında Mevlüt, 2015-UTD-05-13
yazılımına benzer bir yapı kullanmaya başlamış. Bir gün Mevlüt’ün Müdürü, Genel
Müdürümüze kendisinin de imzaladığı bir evrak çıkarıyor. Genel Müdür, kodlamadaki
ÜTD kısaltmasını fark edince, “bu nedir?” diye soruyor. Müdürün cevabını
bilmediği bir soru bu. “Bilmiyorum efendim” diyor. “Öğrenir size bildiririm.”
Ofisine dönünce Mevlüt’ü çağırıp kağıdı ve kodu gösteriyor.
"Mevlüt Bey, bu ÜTD nedir?"
Mevlüt de konuya hazırlıksız. Ama Allah, ilham ediyor: “Ürün
Tasfiye Departmanı” diyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder