6 Aralık 2020 Pazar

Seçmen Davranışı

 Seçimlerde oy verme işleminin duygusal bir davranış biçimi olarak bilgiden muaf, inadi olabileceğini görmek lazım. İnsanlar akıl dışı hareket etmeyi severler. Bu davranış türü, onların ortalamadan farklı olduğunu gösterebileceği gibi çeşitli nedenlerle maruz kaldıklarını düşündükleri 'görünmez insan' muamelesine (saygı beklentisinin karşılanmaması algısına) güçlü bir tepki vermelerine neden olur, boyundan büyük işlere kalkışmış egonun rövansişt duygular geliştirerek tatmin olmasını sağlar. Amorti piyango bileti almak gibidir, oy vermek. İyi çıkarsa ödülden yararlanır, zaferi paylaşırsın; kötü çıkarsa kaybettiği küçük paradan kimseye bahsetmez, çekilişle bir ilgin yok gibi davranırsın. Ama çekiliş gününe kadar yaşayacağı heyecan, kendisine en yasak meyvede dahi olmayan ince bir haz yaşatır. Üstelik bu duygu o kadar çekicidir ki yeniden ve sonra yeniden yaşanmak ister, kişi bağımlı olur. Bunlara müzmin muhalif diyoruz. O yüzden iki seçim arası normal dönemde bile sosyal medya gibi imkan bulunan her ortam, tartışma zemini olarak rağbet bulur.

Şöyle diyelim, değerlerimizle (kendimizle) çatışma içine girecek bir karar almanız gerekse süperego da denilen vicdanımızı susturmak, baskılamak için ihtiyacımız olan en kritik unsur, 'teskin edici' bir algıdır. Böylece vicdan, ağrı kesici işlevi görecek bu algıya, bilgi mumelesi yapar. Bu mekanizmayı bilen Halkla ilişkiler (PR) uzmanları, zan (algı) ile bilginin yer değiştirerek kullanılması halinde manipülasyon (yönlendirme) yapabildiklerini bildiklerinden slogan ve manşet üretimlerine özel bir önem verirler. Örneğin;
Her şey çok güzel olacak demek, "korkma, sorun çıkmayacak. Seçmediklerin bile yapacağın bu seçimden dolayı yarar sağlayacak. Herkes mutlu, mesut olacak. Hele bir şans verilmesine imkan sağla, gör bak ne güzel işler olacak? Kanıt? Kanıt yok. Kanıt, az önce seni gevşeten, iyi geldiğini zannettiğin sözler. Bunlar olmayacak olsa biz bu kadar insan hiç bir araya gelip bu kurt masalını uydurur muyduk? Bize güven çünkü değiştik biz. Daha da değişmeye, daha iyi olmaya söz veren Kaf Dağının ardında seçim sonuçlarını bekleyen hizmet(!) için yanıp tutuşan bir kadromuz var."
"E bu kadro içinde sorunlu insanlar var."
"Gözden kaçanlar olabilir. Sen bize güven, sakıncalı olanları hallederiz biz"
Yani seçmen olarak oyunu peşin verirsin, hizmeti, memnuniyeti, vadeli alırsın; bir garantisi de yok bu tutumun.
Oyunun iddet süresi, beş yıl.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanatçının özgürlüğü

Yeteneklerini icra etmek, sanatçıyı günlük maişetini tedarikten alıkoyduğu için tarih boyunca sanat ve sanatçı, hamilik müessesine ihtiyaç d...