İlahiyatçı, Tefsir hocası Mustafa Öztürk'ün uzun bir süre önce çekilmiş olduğu halde bu hafta içinde sosyal medyaya servis edilen korsan videosu ve sonuçları hakkında kısa bir değerlendirmede bulunmak istiyorum.
Videonun servis edilme biçimi Fetocu çalışma tarzına uygundur. Daha önce Deniz Baykal ve Mhp'li vekillerin de benzer bir taktikle itibarsızlaştırıldığını biliyoruz. Bu servis işi de kanaatimce Fetöcülerin marifetidir. Bu bir.
Biz yetmişli yılların çocuklarıyız. Din alanında öyle yüzlerce yıllık olduğu söylenen 'çözülmemiş problemleri' duymazdan gelir, bunların aşikar olmasını da hoş görmeyiz. Başta Kuran mahluk mudur tartışması olmak üzere ki pek çok alime dünyayı dar etmiştir; cennet bu dünyada mıdır türünden üretim dışı kalmış zihinlerin aylaklığını meşrulaştırmak üzere ortaya attığı ve sırf biz müdahale etmeyelim de işsizliklerine devam edebilsinler diye adına dini tartışma dedikleri, toplumu zerre miktarınca bağlamayan safsatalara tolerans gösterecek durumda değiliz. Maalesef Mustafa Öztürk, son dönemde gazetesindeki köşe yazılarında hep bu minval üzere yazarak abesle iştigali uğraş haline getirmişti. Bu kendisi için ciddi bir tükenmişlik belirtisidir. Ancak ilgili videodaki söylemleri, ne yazık ki elfazı küfür kapsamındaki ifadelerdir. Öztürk'ün burada öne sürdüğü vizyon kendisine yakışmamıştır. Demek kul tarafından Allah'a ilişkin kurulan sevgi ilişkisi koşullu olursa dur durak bilmiyor, kişinin yeni bir düşünce aşamasına geçmesiyle birlikte mutasyona uğrayabiliyor.
Kimse Öztürk'ün bu son fotografına bakıp sevinmesin. Allah, hepimize hidayet nasip etsin, bizi doğru yoldan ayırmasın. Kalbimizden hasedi söküp alsın.
İlim yolu, tehlikelerle doludur; zikzaklar olur. Unutmayalım ki, Fahrettin Razi ki, kim olduğunu bilmeyenlerin zaten konu ile ilgili cümle kurması açık söylüyorum vebaldir; ölüm döşeğinde iken ilim yolunda bir ömür harcamış olmasına rağmen kocakarı itikadıyla vefat etmek istediğini söyler.
Demem o ki, Öztürk büyük bir kriz yaşamış ve videonun servis edilmesiyle aşikar olan durum karşısında vazifesinden istifa ederek devre dışı kalmıştır. Kendisi bu noktaya maddi bir menfaat sonucu gelmemiştir. Süregelen tefekkür sürecinde, - buna içine yeni girdiği inziva süreci de diyebiliriz- inşallah kendisini toparlayıp yeniden tevhidin temiz sularına gelmesini temenni ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder