Holding, karizmatik bir lider olan Murat Ülker ve bir dizi profesyonel yönetici tarafından yönetiliyor. Bu yönetici kadro çeşitli yönlerden eleştirilebilir ancak haklarında iş bilirlikleri konusunda olumsuz bir tereddüt bulunmamaktadır.
Bankalara gönderilen davet yazısı, bu kadronun United Biscuit'i 3,3 milyar USD'ye satın alırken kısa vadeli kredi kullandığını, ancak bu yükü taşımakta zorlandığını ima ediyor ve yine dolaylı olarak yerli bankalara "ben batarsam siz de ayakta kalamazsınız" imasında bulunuyor.
Dünyada hala ciddi bir para arzı fazlalığı var. Faizler düşük. Şirketinin merkezini Londra'ya taşımış bir holdingin, nakit darboğazını aşmak için yurt dışı imkanları pas geçerek Türkiye'nin zaten düşük olan tasarruf gücüne yaslanmak ve buradan fonlanmak istemesini doğal ve mantıklı bulmak olası değil.
O zaman, ne yapılmak isteniyor?
Kontrollü, yerli ve milli bir ekonomik krizin çıkması mı öngörülüyor ya da garip gelecek ama birilerinin kayyum atamaları konusunda bir endişesi mi var?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder