Önce katliam mekanını ziyaret eden "olay yeri inceleme" ekiplerinin beden dillerine dikkat edelim.
Travmatik bir olay meydana geldiğinde insan zihni, bu olayı mekan, ışık, renk, saat, ses vb olayla ilgili olay yerinde bulunan bir çok faktörle birlikte hafızada tutar. Bunların her biri zihnin atfettiği önem derecesine göre tetik işlevi görerek hatırayı ilk günkü tazeliğinde yeniden hatırlamamıza neden olur.
Ne olduğunu, nasıl olduğunu anlayamadığımız, anlam veremediğiniz her türlü psikolojik etkiye travma diyoruz. Bu olay yalnız maruz kalanlar açısından değil genel toplum kesimi açısından da büyük bir travmadır. Olay yerinde travma tüm çıplaklığı ile insan bedenine yansır. Çünkü çok sayıda uyaranın ortasına düşmüşsünüzdür. Orada gülmek isteseniz de gülemezsiniz.
Gülüyorsanız, travma sizi teğet geçmiş demektir. Kimseyi kandırmayın bedenen orada ancak zihnen bambaşka yerlerdesiniz; disasosiye olmuş, olaya yabancılaşmış, kurbanlarla empati kuramıyorsunuz demektir. Yetiştiniz artık, "siyasetçinin esnafı" olmuşsunuz demektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder