Geçmişte haklarında hiç bir zorlama olmadan kendilerine zevzek diyebileceğim az sayıdaki insandan Karadeniz Türkünün Yunan kalıntısı olduğu anlamında Pontus olarak nitelendirildiğini duymuştum. Bu iddia sahiplerini bertaraf etmenin en güzel yolu, Müslüman birey için etnik kimliğin, dini kimlikle birlikte anlam kazanacağı, velev ki Karadenizliler Pontus yani Rum bile olsa, Müslüman olmaları hasebiyle her türlü kinayeden beri tutulmaları, aksi bir çabanın Allah'ın gücüne gideceği hatırlatmasını yapmaktır.
İmamoğlu hakkındaki Pontus iddiaları da etnik açıdan yanlış olmakla birlikte sürekli yalan söylediği için 'konuştukça burnu uzayan' Ekrem Bey'in kendi temsilcileriymiş (ileri karakollarıymış) gibi şahsına yönelmiş olan Yunan sempatisinden rahatsızlık duymaması, bu desteği inkar etmesi, küçümser görünmesi ve kendisini haber yapan Yunanlı muhabiri tanımazlıktan gelmesi gibi yalanlar, şahsını kültürel açıdan Pontus hitabına muhatap etmekte; bu itham, şahsın gösterdiği hüsnü kabul ve içerdiği genişlik nedeniyle olsa gerek üzerinde sırıtmamaktadır. Ancak kendi teyidi veya İmamoğlu'yla benzer rahatlık ve özelliklere sahip olmadıkça bir başkasına Pontus demenin vebali vardır. Söyleyeni müfteri yapar. Zaten Pontuslu olan kendi durumunu teyit edecek yahut onay anlamında sessiz kalacaktır. Zorlamanın alemi yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder