100 yıl, 500 yıl, 1000 yıl gibi dönüm günleri, anılacak olayın önemine göre çeşitli toplantı ve etkinlikler yolu ile toplum gündemine getirilir ki, geçmişin hatırası, olayın günümüze etkileri vb konularında toplumsal mutabakat sağlansın, kolektif bilinç (toplumsal hafıza) beslensin.
Bu yıl, 1908'den 1918'e kadar toplumsal hafızamızı ilgilendiren en az sekiz farklı önemli tarihi hadisenin 100. seneyi devriyelerini doldurmuş olduk. Zengin babanın züğürt oğlu gibi neredeyse dedelerimizin doğrudan yaşadığı bu hadiselere neden bu kadar yabancılaştığımız, sanki bütün o yaşananlar olmuş bitmiş, bugüne etkisi olmayan, hatta bizimle ilgisi bile olmayan 'başkalarının hikayeleridir.'
Mart 2019'da İstanbul'un işgalinin yıldönümünü idrak edeceğiz. Bu olmaz dediğimiz ne varsa olmuş, yoklukla imtihan edilmişiz.
Sonra Mayıs 1919'da, direnişin başlangıç yıl dönümü ve diğerleri. Hepsinin bir mesajı var.
Toplumun yetkinliği, geleceğimizin teminatıdır. Hafızası olmayan toplumlar, milletten çok kitleyi oluşturur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder