5 Ocak 2016 Salı

Milli Gelir Artışının Düşüklüğü


Mahfi Eğilmez’in neden Türkiye’deki kişibaşı milli gelirin, dünya ortalamasının altında kaldığına dair kendi sayfasında yaptığı analizin bir bakıma sonucu niteliğindeki saptamalarını vermek ve eleştirmek istedim.  
"2010 yılından sonra başlayan bu düşüşün arkasında da bazı şeyler var kuşkusuz. Bunlara da değinelim.

(1) IMF’nin parasal desteği ve o desteğe bağlı gözetimi bitince ekonomi politikasında zayıflamalar başladı.
Belirsiz bir ifade, somut olarak işaret ettiği bir durum yok.

(2) AB ile tam üyelik müzakereleri iki tarafın da inancını kaybetmesiyle yüzeysel olarak sürdürülür hale gelince yabancı sermaye girişlerinin hızı kesildi.
Bunun neden sonuç ilişkisi ile ortaya konacak bir belge, analiz yok. Böyle buyurdu Zerdüşt.

(3) Özelleştirmelerden elde edilen gelirler azalmaya başladı.
Yine matematik yok ancak bu özelleştirme niteliği itibariyle yıllar boyunca azalacak bir kalemdir. Geçen seneki özelleştirme miktarı, 4 milyar USD’dir.

(4) Cari açığı daha fazla yükseltme imkânı kalmadı.
Ne demek bu? Altlıksız bir önerme. Yani cari açık, enerji fiyatlarının küresel anlamda düşmesi gibi ithalatın parasal olarak artmasına yol açan bir faktörün ortadan kalkması nedeniyle düşüyor olmasına rağmen -başka her şeyden bağımsız olarak yükselebilme imkanı kalmadığı için mi düşüyor? Bu nasıl bir ekonomik yorumdur?

(5) TL, dolar karşısında değer kaybetmeye başladı, böylece bu kez iş tersine döndü ve GSYH ve kişi başına gelirimiz olduğundan daha hızlı değer kaybıyla karşılaştı
Fiktif büyüme gibi fiktif büyüme azlığı sorunu. Teknik bir gerekçe. Ekonomiyi iç ilişkileriyle değil sonuçları itibariyle etkileyen bir durum.

(6) Yapısal reformları yapmadık. Bankacılık ve bütçe reformlarının devamını getiremedik.
Bunlar, sakız gibi çiğnenen, içi boş, jenerik ifadeler. Henüz pratik olarak neye tekabül ettikleri tarafımızca bilinmiyor. Açıklarlarsa biz de öğrenmiş oluruz.

(7) Özel kesim ve hanehalklarının borçlanma sınırlarının sonuna geldik, yeni borçlanmalar ancak eskilerini ödemeye yönelir oldu ve dolayısıyla gelir yaratamaz hale geldi.
Burada artan kredi hacmi ile büyüme arasındaki görece kuvvetli ilişkinin kredinin yeniden kullanımı nedeniyle zayıfladığı vurgulanmakta. Bunun milli gelir artışının engellenmesinde ne kadarlık bir etki doğurduğu konusuna hiç girmeyelim, milli gelir denkleminde üretim faktörlerinin finansmanı konusu bağdaşık konular değil çünkü. Burada kredi kullanımının ne kadarlık bir büyüme yarattığına dair bir iddia var da ben mi göremiyorum.

Yazının tamamına aşağıdaki linkten ulaşılabilir:
http://www.mahfiegilmez.com/2015/03/tl-ile-buyuduk-usd-ile-kuculduk.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanatçının özgürlüğü

Yeteneklerini icra etmek, sanatçıyı günlük maişetini tedarikten alıkoyduğu için tarih boyunca sanat ve sanatçı, hamilik müessesine ihtiyaç d...