11 Nisan 2025 Cuma

Can Akın Çağlar

Bir de 1962 doğumlu müstafi İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar meselesi var. Muhafazakar kanadın besin zincirinde hep tepelerde yer almış bir bürokrat, Can Akın Çağlar. Kariyerine bankalar yeminli murakıp yardımcısı olarak başlamış ve 1995-97 arası kurumun görevlisi olarak Abd de master yapmış. Yurda dönünce Egebank'ta GMY ve iştirakinde Genel Müdür olarak çalışmış ardından Faisal Finansta genel müdürlük... Burada kısa bir ara verip kişisel görüşümü dile getirmek istiyorum: iyi bir okuldan mezun, en az bir yabancı dili ehilleştirmiş 🙂, devlette tecrübe sahibi olmuş ancak hayatında yönettiği insan sayısı 3'ü 5'i geçmeyen, kimselerin özel sektöre transfer olunca böyle en tepe görevlerde başlamalarının tam bir kaynak israfı olduğu kanaatindeyim. İşletmelerin tepe yönetimleri; kaynak (emek, nakit, yatırım) planlaması, iş fırsatları, tehdit algısının açıklığı ve sosyal sermaye (ilişki ağı) gibi yeteneklere ihtiyaç duyar. Ama Türkiye'de sermayeyi dağıtan ana kaynak devlet olduğundan üst düzey yöneticilerin seçiminde öteden beri devletle bağlantılı olma kriterine sahiplik yeterli görülmüştür. Bu vesile ile bir ilavem daha olacak: bir üniversite, mezununu max. 10 yıl taşır. Bu süreden sonra okul adının telaffuzu, kişinin yetersizliğini örtme çabası kapsamında bir girişim olarak yorumlanmalıdır. Bunu İTÜ İşletme Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını yapmış ve ne yazdığını bilen biri olarak söylüyorum. Dönelim Çağlar'a... AkParti döneminde Ziraat Bankasında, BDDK da, Hollanda sermayeli Eureko Sigorta ve bağlı iştiraklerinde tepe yöneticiliği ve Türkiye Sigortalar Birliği Başkanlığı görevlerini yürüttü. Şimdi sorsanız bütün bu görevleri hakkı ile, liyakat ile yönettiğini söyleyecektir. Atandıktan sonra problem yok. Ben göreve gelmeyi sorguluyorum. Bütün bu görevler, teknik bilgi dışında çeşitli bağlantılara da sahip olmayı gerektirir. Ayıp değildir yani. Kim geliyorsa öyle geliyor. Can Akın Çağlar düzeyinde kariyer belirleyicisi, Tayyip Erdoğan'dır. Ama insanoğlu borçlu kalmak istemez. Kıtalar ayrıldığında Babacan tarafını tercih etti, Çağlar. Böylece kadrajdan çıktı, üzerindeki Erdoğan gölgesinden kurtulmuş oldu. (mu?) Temmuz 2020'den bu yana İbb Genel sekreteri olarak icranın başında yer aldı. İmamoğlunun tutukluluk sefahatinde kısa bir soruşturma evresini müteakip serbest bırakıldı ve görevinden sağlık nedenlerini gerekçe göstererek istifa etti. Bulunduğu makam ve burada geçirdiği süre, İmamoğlu ve performansı hakkında derin bilgi sahibi olmasını gerektiriyor. Neden namuslu insanlar, ateş bacayı sarmadan harekete geçmezler? Hangi değerler, harekete geçmemizi sağlar, hangi değerler bizi hareketsiz bırakır? Çağlar hakkında kafalarda şüphe uyandırmak istemem. Adalete yardımcı olmanın değişik yolları var. Bu da yararlı ama başka bir şüphe. Son bir hatırlatma: Çağlar'ın bildiğini Babacan da bilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Murat Karayalçın

Gürkan Zengin ve Ekol tv'ye teşekkür ediyorum. Ankara BB ve SHP'nin eski başkanı Murat Karayalçın'la mülakat yaparak 'adam s...