28 Ocak 2015 Çarşamba

İktidar Tasarımları ve Allah'ın Tasarrufu


Yorumsuz üç olay sıralıyorum aşağıya. Hepsi de yaşanmış gerçek olaylar:

BİRİNCİ OLAY
Altın Orda Devletinin yöneticisi Tokta Han (1291-1313), ölümünden önce oğlu İlbasar’ı rakipsiz veliaht yapabilmek için sülalesi olan Batu (Sayın) Han evlâdından herkesi öldürtmüştür. Fakat İlbasar kendisinden önce ölünce Sayın Han ailesinin sona erme tehlikesi ortaya çıkmıştı. Ancak Tokta’nın öldürttüğü kardeşi Tuğrulca’nın öldürülmesi sırasında gebe olan Gelin Beyalun, kısa bir müddet sonra doğan oğluna Özbek adını vermiş ve onu ölümden kurtarabilmek için Kabartay ülkesinde yakını olan İnal Beğ’in yanına göndermişti. İlbasar’ın ölümünden sonra bu durumdan haberdar olan Tokta Han, yakın emirlerini, derhal şehzadeyi getirmek üzere vazifelendirmiştir. Beyler Özbek Han’ı alıp döndükleri zaman Tokta Han ölmüş ve Özbek de 14 yaşındayken tahta çıkmıştır. Özbek Han gençken tahta çıksa da onun döneminde Altın Orda, adına yakışır bir şekilde “altın dönemi”ni yaşamıştır. Onun zamanında bütün ülkede İslamiyet yayılmış, ülkede imar işleri hız kazanmış, şehirlerde cami ve medreseler inşa edilmiştir.

İKİNCİ OLAY
Özbek Han’dan sonra büyük oğlu Tinibek Han kısa bir süre (1341-1342) hüküm sürmüştür. Ardından tahta Canibek Han (1342-1357) çıkmışsa da zat-ı alileri, kendi emirlerinden olan Tulubay’ın kışkırtmasıyla oğlu Berdibek tarafından öldürülmüştür. Bununla yetinmeyen Berdibek, Emir Tulubay’ın tavsiyesi üzerine tehdit odağını abartmış ve 12 kardeşini de öldürerek kendince iktidarını güven altına almıştır. Bu defa tehdit, ailesi dışında örgütlenmiş ve tam yedi tane Han, rakip olarak ortaya çıkmış ve fakat başarılı olamamıştır. Bunca mücadeleden sonra oğlunu paşalar gibi tahta oturtmayı hedefleyen Berdibek, oğlunun kendisinden önce ölmesi gibi hiç beklemediği bir durumla şoklanınca kendisini içkiye vermiş ve bu düşkünlüğü yüzünden üç yıllık saltanatı müteakip vefat etmiş, böylece Batu (Sayın) Han sülalesi sona ermiştir.

ÜÇÜNCÜ OLAY
Augustus’un çocuğu olmadığından kendisinden sonra Roma tahtına geçecek kişinin kim olacağı bir sorun olmuştu. Önceleri tahtın vârisinin kendisinin de mensup olduğu Iulius soyundan olmasını istiyordu. Üçüncü evliliğinde, karısı Livia’nın önceki kocasından olan iki erkek çocuğu (Tiberius ve Drusus) kendisine vâris göstermek istemiyordu. Onların yerine kız kardeşi Octavia’nın oğlu Marcellus’u vâris olarak seçti ve onu kızı Iulia ile evlendirdi. M.Ö. 23’te Augustus ciddi olarak hastalanıp öleceğini düşündüğünde iktidar yüzüğünü Marcellus’a değil fakat en yakın dostu Agrippa’ya verdi. Bu da Augustus’un Marcellus’u istemediğini gösteriyordu. Marcellus’un bir süre sonra ölmesi üzerine, Augustus Agrippa’yı karısından ayırarak kızı Iulia ile evlendirdi. Agrippa ve Iulia’nın üç erkek, iki de kız çocukları oldu. Augustus en büyük iki erkek çocuğu, Gaius ve Lucius’u evlat edindi. M.Ö. 12’de Agrippa öldü. Augustus, karısı Livia’nın oğlu Tiberius’u karısından ayırarak, dul kalan kızı Iulia ile evlendirdi. Böylece Tiberius, bir anlamda Gaius ve Lucius’un hamisi oluyordu. Taht entrikalarından rahatsız olan Tiberius, siyasi yaşamdan ayrılarak Rhodos’a çekildi. Ancak bir süre sonra Lucius ve Gaius’un iki yıl arayla ölmeleri üzerine Augustus, Tiberius’u evlat edinerek ona 10 yıllığına tribunica potestas yetkisi verdirdi (M.S. 4). Böylece karısı Livia’nın önceki evliliğinden olan üvey oğlu Tiberius, Roma tahtının en güçlü vârisi oldu. Bu sırada 70 yaşına yaklaşan Augustus artık devlet işlerinde fazla yer almamaya başladı. İktidarı zamanında yaptığı başarılı icraatları (Res Gestae) kaleme aldı; tunç direklere yazılı olan bu icraat yazıtı kendisi için yaptırdığı mezar anıtının (mausoleum) girişine konuldu. Bir kopyası da Ankara’da Hacı Bayram Cami’nin bulunduğu yerdeki Roma-Augustus Tapınağı duvarına kazınmış olarak yer almaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Murat Karayalçın

Gürkan Zengin ve Ekol tv'ye teşekkür ediyorum. Ankara BB ve SHP'nin eski başkanı Murat Karayalçın'la mülakat yaparak 'adam s...